11 Şubat 2009 Çarşamba

Spor Salonu Macerası

Aslında önceden aklımda sıkı bir diyet vardı; ama herkes gibi ben de belli bir yerde tutabiliyorum kendime karşı sözlerimi, yemek konusunda... Geçen yazların birinde 95 kilodan 80 kiloya düştü 'kütlem'... Düşürdüm daha doğrusu. Azimle düşürdüm. Hırs yaptım. Ekmek yemediğimi, kızartmış patatesi yemeğimi, haşlama patatesi de yemeğimi hatırlıyorum. Her gün ipodumu açar; yabancı şarkılar eşliğinde tam 45dk dans ederdim, hareketli olarak tabii... Şimdilerde de arada öyle dans ederim; ama bir sürekliliği olmuyor. Yazın da Amerika'ya gideceğim için ve daha az terlemek için -bu konuda ayrı bir yazı yazacağım rahatsızlığımla ilgili- aşırı bir kilo verme eğilimi göstermem gerekli... Hepsinden önce sağlığımı daha dengeli hala getirmek istiyorum. Bütün bu isteklerden sonra bana tek bir şey kalıyordu; düzenli bir şekilde spor yapmak... Yapmalıydım; ama öyle sabah koşularıyla, uyduruk diyetlerle olmayacağını bildiğim için, ilk dönem planlarım arasında olan spor salonuna yazılmaya karar verdim. Bu akşam 1-2 saat boyunca tüm aletlerin kullanımı gösterildi, birkaçı hariç tabi... İlk hafta vücudumu tempoya sokup, daha sonra da belli bir program çerçevesinde sporuma devam edecekmişim. Şu anda kollarım biraz ağrıyor gibi, bacaklarım da öyle.

Bence spor salonundaki kaslılık oranı yüksek olanlar ayrı bir bölümde çalışmalı mümkünse. Tüm çalışma şevkimi kırıyor. :P

Umarım, inşallah, istediğim şekle gelebilirim. Aslında asıl amacım görünüş değil, tek amacım daha az terlemek. Neyse bundan daha sonra bahsedeceğim...

Şimdi beni bekleyen dizimin yeni bölümünü izleyip yatmayı düşünüyorum: Fringe S01E14

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder