26 Aralık 2010 Pazar

Bugun de yalniz miydim?..

Yalnizlik kotu bir sey. Bunun aksini savunmama ragmen, ne kadar kotu oldugunu iliklerime kadar yasayabiliyorum. Tabii yalnizlik deyince, akla bir kac turevi gelebilir. Benimkisi, 1.5 sene once birini cok sevip/sevilip; ayrilmak zorunda kalip, o gecen 1.5 yillik surede kimseyi sevemeyip; ustune daha da fazla sevgiye ihtiyac olma durumundan ibaret. Yani kalbimin yalniz kalmasi, bendeki yalnizlik.

Son gunlerimi garip yasiyorum blog. Yani bilirsin, gereksiz bakismalar, ayakustu kurulan hayaller... daha bir cok ornegini gozume sokarak yasatiyor hayat kendini su siralar. Elimden gelenin en iyisini yapmayi calisiyorum bu konuda. Diyorum kendime, nasilsa mezun olacaksin bu sene, insallah, bitince dusunursun. Nereye gidecegin ne yapacagin belli degil, diyorum kendime. Hatta ustune, Arif nasilsa fazla kilolarin var ve bunlar seni rahatsiz ediyor; onlari verdigin zaman daha da etkili bir insan olacaksindir, eminim. Bekle, mezun olana kadar onlari da ver ve harika bir sekilde basla her seye, de diyorum. Biliyorum, su siralar kendimi kandirma konusunda uzmanliga dogru gitmekteyim. Ya da sonuna kadar hakliyim... Neyi bekliyorum ki? Neden bekliyorum ya da? Neden sakince koseme gecemiyorum?

Korkuyorum sanirim. Sevmeyi ve sevilmeyi unutmaktan korkuyorum. Ondan galiba butun bu kendimi bos yere hirpalamalarim, kendimin duydugu bagirmalarim, kufurlerim...

Gectigimiz Cuma namazinda yine boyle garip dusuncelere girdim. Cuma gunleri sanki beynime ve vucuduma reset atiyorum. Tuhaf dusundugumu hissettim yine. Ve yine, hala ne kadar masum kalabildigimi gordum dusuncelerimin. Ya da camide mi bu sekilde oluyor? Yaptigim seylere ragmen, hala butunumde masum olduguma olan inancimi kaybetmemem ne kadar daha devam edecek? Bunlardan korkuyorum iste. Dogru olana ulasamadan, butun sahip oldugum guzel seylerimi kaybetmekten korkuyorum. Bir gun bombos bir sekilde kalmaktan korkuyorum. Olabilecek en dogru seyin karsisinda, buyuk bir yanim eksik gibi dikilmekten korkuyorum...

Sukrediyorum sahip oldugum her bir maddi sey icin; ama daha cok sukrediyorum, sahip oldugum guzel arkadasliklar ve en onemlisi, ailem icin... Yine de garip bir aci cekiyorum kendimce. Anlayanlarla anlamayalarin arasinda gidip geliyorum surekli. Bazen tek istedigim bir kalp oluyor. Bazen ise beni anlayan ve yardim etmek icin hazirda bekleyen bir 'el'e ihtiyac duyuyorum. Cok nadir zamanlarda da yalniz kalmak istiyorum; ama gelin gorun ki digerlerine sahip olamadigim icin, bu 'cok nadir' zamanlar, gunumun tamamini ele gecirmis oluyor.

Elimden gelen tek seyi yapiyorum ben de. Sabredip; beklemeyi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder