13 Haziran 2016 Pazartesi

Suriyeli Göçmenler

Dışarı çıktım bu akşam. Yolda giderken yine Diyarbakır sokaklarında arada bir gördüğüm bir şeye denk geldim. Şehrin lüks semtindeki trafik lambalarının orada, Suriyeli olduğunu düşündüğüm çekirdek bir aile...

Anne, elinde mendil paketleriyle, duran araçlara gidip belki alırlar ya da sadaka verirler umuduyla camlarına yanaşıyordu. Baba, yine bir elinde mendil paketi, diğer elinde küçük kızı, ihtiyaçları olduğu belli olan bakışlarıyla, araç şoförlerine bakıyordu...

10 saniye, belki 20 saniye olmuştur önlerinden geçişim. Onların neler yaşadığını anlayamam bu halimle. Kanser olsam, 3 günlük ömrüm de olsa anlayamam; paraya para demeyen bir hayatım da olsa anlayamam. Hep demişimdir: Bazı şeyleri sadece çeken/sınanan bilir.

Büyük planları olan ülkeler bir gün kardeşiniz dediğiniz yurttaşınızı size düşman ediyor. Ertesi gün, komşu ülke diye baktığınız yabancı bir memlekette, hiç tanımadığınız ve muhtemelen de tanımayacağınız insanların verecekleri 1-2 liralık paraya muhtaç oluyorsunuz. Çocuğunuzun geleceği, kendi geleceğiniz... değil de artık o gün ne yiyeceğinizi düşünüyorsunuz. Belki de kaldığınız yerin kirasını düşünüyorsunuz. "AMA" şunları hiç düşünmüyorsunuz:

* iPhone 7 çıkacak sene sonunda, onu mu alsam yoksa Samsung'u mu beklesem?
* Bugünkü yemekler yarın yenmez ya. Dökeyim en iyisi, yarın yeni yemekler yaparım, hem kocam özlemişti bol etli bir yemeği.
* Pierre Cardin'den almalıyım yatak odası takımımı. Hem çok değil, sadece 20 bin tl. 2 senede öderim.
* Çok mutsuzum. Hiçbir şey mutlu etmiyor beni. Sürekli yemek yiyorum, içiyorum. Üff...

Ve uzar gider bu liste. Bunları düşünmüyorsunuz. Çünkü bunlar olmasa da tok kalabiliyorsunuz, ertesi güne çıkabiliyorsunuz...

Öyle işte Blog. Akşam dışarı çıktık. Bir kafede oturduk. Aklımın bir köşesi o yoldaki ailede kaldı. Belki baktıkları sadece o aileden ibaret değildi. Belki hiç ihtiyaçları yoktu. Bilmiyorum.

Bazen öyle bir an geliyor ki neye şükredeceğimi şaşırıyorum, bazen de korku, acizlik, tükenmişlik sarıyor tüm benliğimi. Susuyorum. Zaten beni bilirsin, ben susunca tüm dünyam susuyor.

Allah onlara ve diğer tüm ihtiyaçlı göçmen misafirlerimize yardım etsin. Ve bizi o durumla sınamasın Blog.

Amin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder