Erasmus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Erasmus etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Nisan 2010 Perşembe

Su siralar: ben ve Italya gezisi

Oncelikle cidden blog yazma isini boyle aylik dergi kivamina getirmis durumdayim, bunu farkettim yani. Reklam felan mi alsam ne yapsam? Hulya Avsar gibi parfum felan mi cikartsam, yapmaliyim bu tarz seyleri, evet! Saka bir yana, yazmak aslinda bana faydaliyken, neden yazmaktan kopuyorum anlamis degilim. Aslinda nedenlerim var: Zamanim yok. Yani eskisi gibi yazmaya ayiracak vakit bulamiyorum. Bazen cok sacma seyler de yapsam, yazmaya ayiracak vakit bulamiyorum...

Iyice koptum kendimden. Hani kotu anlamda degil. Boyle sadece eski ben olmayi istiyorum, ustune gitmiyorum ayni zamanda bu konunun... Ama surekli bu konuyla ilgili yakiniyorum kendime... Eskiden kastim da hani boyle sessiz, sakin, daha masum, daha saf olan ben. Simdi degil misin, derseniz. Hayir degilim de diyemem. Evet, hala ayniyim da diyemiyorum...

Hayatimda hic boyle hissetmemistim. Bos dusunuyorum artik. Dusuncelerim bos degil, ama... Sadece alakasiz seyleri dusunuyorum. Ya da dusunmeye calisiyorum; ama beceremiyorum. Garip bir ruh haline burundum. Eskisi gibi yemek yemiyorum. Eskisi gibi uyanmiyorum. Eskisi gibi hissetmiyorum... Eskisi gibi nefes almiyorum. Kalp atislarim eskisi gibi degil... Bakislarimda, eskisi gibi hayat kipirtisi yok. Artik daha huzunlu bakiyorum. Sadece gormesini istedigim kisilere gosteriyorum bu bakislarimi. Sanki anlamasalar ne degisecek...

Kopuyorum kendimden. Sanki bir gun boyle iki tane ben olacak. Ama hani yapmasi gerekenleri duzenleyen bir ben, ve hayati hic umursamayan ikinci bir ben gibi. Hayir, sizofreni degilim. Belirtileri de degil bunlar. Sadece hala icimde olan ve kaybetmeyi istemedigim o "sevme duygusu" bunlara sebep oluyor. Ama hani boyle sinirdayim, kaybediyorum sanki... Bu kadar mi duygusal olmak zorundayim ben? Ya da nasil beceriyor diger insanlar bu kadar duygusuz olabilmeyi? Ikisinin ortasini yapabilme yetenegim neden yok? Unutmayi bu kadar kolay becerebilirken, ya da ustunu kapatmayi bu kadar iyi yapabilirken, neden yeni gozlerin esiri olup; binbir hayale girebilecek kadar hassas olabiliyorum?.. Anlamiyorum, anlayamiyorum...

Duzene girmeyi istiyorum artik! 7-8 ay gecti, yeter artik! Dursun su etrafimdaki her sey! En azindan 1 sn olsun dursun ve ben farkedeyim nerede, nasil, ve ne icin oldugumu...

-------------------------
5 Nisan'da Italya'ya gitmek uzere yola ciktim. Hedefim Milan, Venedik, Floransa, Pisa ve Roma olmak uzere 5 Italya sehri ve Vatikan idi. 13 Nisan'da geri dondum. Her sey harika idi. Tek sorun, Italya, yiginla cingene ile dolu. Ispanya'dan, Portekiz'den ve kendinden olmak uzere etrafta epeyce cingene mevcuttu. Diger ulkelerden gocmenler de mevcuttu orada... Bunlarin disinda, dedigim gibi her sey harikaydi. Ne kadar kismaya calissam da biraz para harcamak zorunda kaldim; cunku Italya, Litvanya'ya gore pahali bir ulke... Ben Erasmus hayatimi orada gecirseydim, epeyce masrafli olurdu her sey, eminim. En cok Milan'i begendim; cunku orada her sey duzenli ve daha az cingeneye sahip. Guzeldi. Milan'da yasamak isterdim, eger Italya'da yasamak gibi bir durumum olsaydi...

Gozlerim yine etraflardaydi tabi. Kim tutabilir ki? Ama hani Turklere benziyordu oradakiler de. Cok yabancilik cekmedim; ama bakislar daha cok boyle insanlari somurmeye yonelik bakislardi. Ne bir duygu ne de bir masum istek vardi gozlerde... O yuzden cok umutlanmadim, kalbimi Italya'da birakmak konusunda.

-------------------------

Sanki her ulkede bir seyimi birakiyorum ufak da olsa. Amerika, Litvanya, Italya, Turkiye... Yine de her bir ulke, her bir sehir, her bir bakis... bana baska bir sey katiyor, goturdugu kadar... Bunu engellemem imkansiz sanirim. Sonuc olarak daha fazla yorulmus oluyorum ben. Daha fazla yipranmis, daha umutsuz, daha duygusuz...

Bir ara su anki halime gelmeyi istiyordum, boyle duygusuz, sorumsuz ya da ne bileyim isteksiz olmayi istiyordum. Simdi istedigim sekildeyim, bu sefer de eski halime donmeyi istiyorum; ama sansimi mi kaybettim, bilmiyorum...

Benim gercekten sevilmeye ihtiyacim var...

20 Şubat 2010 Cumartesi

Erasmus yasamina merhaba!

Tam 13 gundur Erasmus programimi yasadigim yerdeyim. Buraya alismaya calisiyorum. Amerika'dan cok farkli bir kulturu olsa da, ben hala onlarin kulturunu ve dillerini ogrenmeyi istiyorum...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Uzun suredir yazamadim, yazmak istemedim, vaktim olmadi, zaman cok hizli gecti. Hayatimda hic 7 gun icinde 3-4 gece kulubu ve partiye katilmamistim. Bunu da yasadim. Ve su 13 gun sonunda, gercekten her seyden bikmis ve yorulmus oldugumu anladim....

Hayatimi en mantikli sekliyle yurutmeye calisiyorum su anda. Mutluyum kismen; ama hala icimdeki bazi hisler beni deli ediyor. Yalniz olmamak gibi bir firsati hayatimda 3 kere kacirmis olmak ve bu yuzden hala kendimi cok yalniz hissediyor olmam, her seye ve herkese karsi beni soguk tutuyor... Nasil bir degeri hakettigimi cok iyi biliyorum. Karsima cikan her kisiye de fazlasini verdigimi biliyorum; ama belli seyleri bazi insanlara yapma firsatini tanidiysam bu demektir ki ben o kisileri gercekten sevmisim... Anlamamislar. Simdi onlarin yuzunden kimseyi sevemiyorum ve bilerek kendi kendimi dibe cekiyorum. Olmayinca olmuyor diye bir sey yok benim hayatimda... Benim hayatimda hep mukemmel olmak ya da ol(a)mamak durumu oldu. Ve artik bir seylere izin veremeyecek kadar yoruldum.

Bunlari neden dedim; cunku gecen 6-7 ay boyunca kendime yaptigim iskencenin tek nedeni bazi insanlarla, gecmiste ve bu sure icinde olan iliskilerimdir. Evet, ne yazik ki en cok etkilendigim seylerden biri, insanlarla olan iliskilerim... Bunlari dedim; cunku neden yorulmus ve bikmis oldugum kanisina varmami anlayasiniz diye...
~~~~~~~~~~~~~

Erasmus yasami gercekten cok ilginc. Bazen eglenceli; bazen degil. Bazen pahali, bazen ucuz, bazen ac, bazen tok... Ama guzel. Her seye ve herkese ragmen... Ozellikle de kendini yuksek seviyede goren, abartiya doymayan meshur Turk gencligine ragmen...

Bu 5-6 ay icindeki hedeflerim:

* Bu ulkenin dilini ogrenmek,
* Bu ulkenin kulturunu anlamak,
* Bu ulkenin yemek zevklerini cozmek,
* Bilgisayar ve internetten uzaklasmak,
* Ic dunyami diger insanlara karsi kapatmak,
* Daha sakin bir insan olmak...

21 gun gecmis en son yazimdan. Bu iyiye isaret; cunku nette oldugum surece yaziyorum, yazmak istiyorum... yazamazsam, bilgisayar basinda degilim demektir bu. O yuzden interneti aktif kullanacagim her seyden soyutluyorum kendimi. Uzun bir zaman sonra yine gorusmek dilegiyle...

Sevgiler,
rf(+)cht
Vilnius, Litvanya