Hep diyorum, gidince dönesim gelmiyor; buradayken de gidesim gelmiyor. Kurulu düzenimi bozmaktan hoşlanmıyorum pek, ondan galiba bu durum.
Elimde ne varsa satmaya çalışıyorum. Eski bilgisayarlarımdan birini sattım mesela, satabileceğim bir netbook bir de ipod touch var. Onları da satıp, bir şekilde para biriktirmeye devam etmeyi düşünüyorum. Akıllı bir telefon almam lazım. Şu an ki Blackberry'nin WhatsApp dışında pek bir faydası oluyor diyemem. Tabii buna da şükür.
Mayıs ayı içinde tekrar gideceğimi söyleyebilirim. Yine sınav için; bu sefer ne kadar kalacağımı bilmiyorum.
Zaz'ın albümü çıkıyor Mayıs'ın ikinci haftası. Sanırım 11'inde. En çok beklediğim albüm! Sertab Erener'in albümü de çok güzel olmuş mesela. Şu sıralar takip ettiğim yeni diziler de var. Mesela Bates Motel ve dün başlayan yepyeni bir dizi var listemde: Defiance. Henüz izleyemedim; ama 1-2 gün içinde kahveme ortak olacağından eminim.
John Verdon'a sardım nedense Blog. Hayırdır? Böyle oluyor işte, elime cinayet/seri katil konulu romanlar geçince okumak istemiyorum, bunalıyorum çünkü. Okuyunca da bırakamıyorum. Şeytanı Uyandırma isimli kitabını okuyorum şu sıralar. Bir yandan da Sherlock Holmes serisini okuyorum. Yani daha ne desem bilemedim beni anlaman için şu konuda... Bir de Küçük Mucizeler Dükkanı serisini özledim ben. 6. kitap adeta "Arif beni satın al! Neyi bekliyorsun yahu?!" diyor. Bir ara satın alıp okumalıyım: Yeni Başlangıçlar Mevsimi
Söyleyeceğim çok şey var Blog aslında; ama sansürlüyorum hepsini artık. Ve bu rahatsız etmiyor beni. Nasılsa beni anlayan tek kişi sen olduğun için sorun olmuyor bazı şeyleri atlamam. Yoruldum sadece. Duygularım özellikle çok yoruldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder