29 Aralık 2010 Çarşamba

2010'un sonuna gelmisiiiz!

Hayatin ne kadar garip oldugunu su yazimda da bahsetmistim: http://www.arifcihat.com/2010/12/merhaba-garip-dunya.html

Hala daha garip oldugunu dusunuyorum ben. Su siralar ise boyle hislerimin ne kadar guclu oldugunu gormekteyim. Kotu seyler yok en azindan ucunda... Buna da sukredebiliyorum.

1.5 hafta icinde final sinavlarim baslayacak. Ders calismaya baslamaliyim. Insallah istedigim sekilde gecer. Eve mutlu bir sekilde donerim. Ev arkadasim ayrilinca yanima kimse gelmez insallah. Butun donem tek kalirim.

Gecenlerde hayatimin en rezil gununu yasamistim. Onu da su yazimda belirtmistim: http://www.arifcihat.com/2010/10/etiket-nefret-ilk-yazi.html

Ve 2 gun once, bana o rezil gunu yasatan insandan duymayi istemedigim hakaretleri duydum. Ve ilki kadar olmasa da, yine bir rezil gun yasadim ve tabii yalnizdim yine. Ama bu sefer aklimi basima topladim. Ve kendimi dis gorunus basta olmak uzere duzeltmeye karar verdim. Su siralar yediklerimi kistim epeyce, gecenlerde de kismistim. Iyice sinirlendim, hirs yaptim. Ikinci donem icin de bir arkadasimla bu mevzuya el atiyoruz. Bir de arkadasimin sigarayi birakmasinda yardimci olacagim. Insallah biraktirabilirim.

Not: Bildigin yemek yemeyi kistim ya. Eskiden mesela, makarna + tavuk + yogurt + icecek 4lusu vardi hayatimda; simdi makarna + icecek/yogurt ikilisi var. Kahvaltimdan hic bahsetmiyorum bile...

Not 2: Aldigim milli piyango cekilisi icin gecerli olan ceyrek bilette cok umitliyim. Allah'im ogrenci oldugumu biliyorsun, bana yardim et ne oluuur! 3-5 bir sey kazanayim yeter ya. Hepsinde gozum yok ki, biliyorsun...

Not 3: Yurt disindaki birinden yilbasi karti almis olmak beni o rezil gunumde mutlu etti en azindan. Danimarka - Isparta arasinda mektup iletim suresi 7-8 gun olarak degismekte.

Not 4: 2010 yilinin son yazisini yaziyorum. Oh my God! 2009'u bitirken ne yazmisim bakalim: http://www.arifcihat.com/2009/12/kacislar.html  Kotu bitirmisim 2009'u sanki? Oysaki cok ozel bir yil olarak icimde sakli duruyor...

Not 5: Bitmeyecek mi bu notlar? Neyse.

Ozel Dua: Allahim! 2011 senesi icin guzel seyleri nasip eylemissindir bana ve aileme insallah! Her ne kadar astrologlar guzel seyler dese de, ozellikle Subat - Mart aylarinda guzel seylerin olacagini soyleselerde, ben eminim ki benim ve ailem icin guzel seyler nasip edeceksin. Gunahlarim icin beni bagisla, ve senin yolundan ayirma ki huzurumu kaybetmeyeyim... Amin.

Ozel tesekkur: Basta benim su anda bile bu satirlari yazmama maddi/manevi destek olan aileme, 2009 ve 2010 yilinda guzel anilara sahip olmami saglayan insanlara, kendime... Ve blogumu 1 sefer bile okumus olan her bir kisiye... tesekkur ederim.

~ MUTLU YILLAR! ~

26 Aralık 2010 Pazar

Bugun de yalniz miydim?..

Yalnizlik kotu bir sey. Bunun aksini savunmama ragmen, ne kadar kotu oldugunu iliklerime kadar yasayabiliyorum. Tabii yalnizlik deyince, akla bir kac turevi gelebilir. Benimkisi, 1.5 sene once birini cok sevip/sevilip; ayrilmak zorunda kalip, o gecen 1.5 yillik surede kimseyi sevemeyip; ustune daha da fazla sevgiye ihtiyac olma durumundan ibaret. Yani kalbimin yalniz kalmasi, bendeki yalnizlik.

Son gunlerimi garip yasiyorum blog. Yani bilirsin, gereksiz bakismalar, ayakustu kurulan hayaller... daha bir cok ornegini gozume sokarak yasatiyor hayat kendini su siralar. Elimden gelenin en iyisini yapmayi calisiyorum bu konuda. Diyorum kendime, nasilsa mezun olacaksin bu sene, insallah, bitince dusunursun. Nereye gidecegin ne yapacagin belli degil, diyorum kendime. Hatta ustune, Arif nasilsa fazla kilolarin var ve bunlar seni rahatsiz ediyor; onlari verdigin zaman daha da etkili bir insan olacaksindir, eminim. Bekle, mezun olana kadar onlari da ver ve harika bir sekilde basla her seye, de diyorum. Biliyorum, su siralar kendimi kandirma konusunda uzmanliga dogru gitmekteyim. Ya da sonuna kadar hakliyim... Neyi bekliyorum ki? Neden bekliyorum ya da? Neden sakince koseme gecemiyorum?

Korkuyorum sanirim. Sevmeyi ve sevilmeyi unutmaktan korkuyorum. Ondan galiba butun bu kendimi bos yere hirpalamalarim, kendimin duydugu bagirmalarim, kufurlerim...

Gectigimiz Cuma namazinda yine boyle garip dusuncelere girdim. Cuma gunleri sanki beynime ve vucuduma reset atiyorum. Tuhaf dusundugumu hissettim yine. Ve yine, hala ne kadar masum kalabildigimi gordum dusuncelerimin. Ya da camide mi bu sekilde oluyor? Yaptigim seylere ragmen, hala butunumde masum olduguma olan inancimi kaybetmemem ne kadar daha devam edecek? Bunlardan korkuyorum iste. Dogru olana ulasamadan, butun sahip oldugum guzel seylerimi kaybetmekten korkuyorum. Bir gun bombos bir sekilde kalmaktan korkuyorum. Olabilecek en dogru seyin karsisinda, buyuk bir yanim eksik gibi dikilmekten korkuyorum...

Sukrediyorum sahip oldugum her bir maddi sey icin; ama daha cok sukrediyorum, sahip oldugum guzel arkadasliklar ve en onemlisi, ailem icin... Yine de garip bir aci cekiyorum kendimce. Anlayanlarla anlamayalarin arasinda gidip geliyorum surekli. Bazen tek istedigim bir kalp oluyor. Bazen ise beni anlayan ve yardim etmek icin hazirda bekleyen bir 'el'e ihtiyac duyuyorum. Cok nadir zamanlarda da yalniz kalmak istiyorum; ama gelin gorun ki digerlerine sahip olamadigim icin, bu 'cok nadir' zamanlar, gunumun tamamini ele gecirmis oluyor.

Elimden gelen tek seyi yapiyorum ben de. Sabredip; beklemeyi...

18 Aralık 2010 Cumartesi

Ask mumkun mudur hala?

Bugun tamamen bir kayip zaman yasadim. Cuma gunlerini seviyorum, bunu bircok kez yazdim; ama gercekten Cuma gunlerinin bende ayri bir yeri var(di). Bugun ne yazik ki bos bir cuma gunu yasadim. Boyle nasil derler, onceki gece gec yattigim icin, gec kalktim. Cuma namazina gidemedim ki benim Cuma gunumu ozel gunum yapan sebeplerden biridir bu. Butun gun sacma salak seylerle ugrastim. Yapmam gereken odevleri yapmadim, ders calismadim, kitap okumadim... Hani her gun boyle tempolu bir sekilde bunlari yapiyor olup; bugunu boyle kendime serbest biraksam, dert yanmam bu sekilde; ama hemen hemen son iki haftadir boyle geciyor zamanim...

Son bir yildir yazdigim yazilarin hemen hemen hepsinde, surekli bir mutsuzluk durumu var. Hatta son 1.5 yildir yazdiklarimda var bu durum... Bu da Amerika'dan donusume tekabul ediyor. Zamani geri alsam, tekrar o zamana geri donsem, yine sever miydim birilerini, bu sekilde olacagini bilmeme ragmen? Hani gercekten asik olmayi o anda ogrenecegimi bilmeme ragmen, geri adim atar miydim birilerinden uzaga dogru? Yine ayni tecrubeleri yasar miydim, ayni istekle?.. Ne evet ne de hayir diye cevaplayabiliyorum bu sorularimi. Yapim geregi gecmisimle yasiyorum her yeni gunumu ben. Gecmisimden kopamiyorum; cunku gecmisime deger veriyorum. Bazen gelecegimin kara bir nokta olarak gelismesine neden olsa da bu durumum; cogu zaman daha rahat hissetmemi sagliyor. Ne mutluyum ne de mutsuzum bu konuda; cunku gecmisim cok renkli ve cok eglenceli diyemiyorum. Yaptigim hatalari kucuk bulamiyorum. Belki de genel olarak abartiya duskunlugumden dolayi olabilir bu durum.

Hayati fazla kurcalamak gibi bir sorunum var. Haddinden fazla bir sekilde hatta. Ne zorum var ki? Neyi ariyorum ya da?.. Ya da simdiye kadar aradim da ne buldum? Aslinda tek sorunum soru sormamayi ogrenebilmekte. Bu konuda basarili olsam, ne hayat ben tarafindan kurcalanmis olur; ne de surekli cevapsiz sorular biriktirmis olurum aklimda.

Not: Su anda okudugum Masumiyetin Tadi isimli kitabin yazarina buradan selamlarimi iletiyorum. Bir ask bu kadar uzatilarak anlatilir. Kitabin yarisina kadar olaylarin gectigi iki haftayi anlatti, simdi de sacma bir sekilde devam ettiriyor. Israrla okuyorum ben de...

Not 2: Beni yaratan yuce varligin onunde egilerek diyorum ki: Ne olur icime biraz sevgi koy, biraz huzur koy, karsima "O" kisiyi cikar.

Not 3: Son 3 haftadir asiri derecede kahve tuketmeye basladim. Su anda iciyorum mesela. Neden? Gazli icecekleri birakip; neden kafeinli olanlara yoneldim ki ben?.. Vazgecemiyorum bu durumumdan.

Not 4: Godaddy.com promosyon yapmis ve .com uzantili alan adlarini hizmet bedeli dahil 1.17$'a gelecek sekilde satiyor. Satti da ve ben bir tane aldim. Bu demek oluyor ki aklimdaki Ingilizce blog olayina yakin bir zamanda giris yapabilirim.

Not 5: Ders calismam lazim. Toefl'a yuklenmem lazim. Kendime gelmem lazim. Bir cok arkadasimin demesi uzerine, bir sevgi yogunluguna girersem duzelecegime inaniyorum ben de. Yine de herkesin sevgiyle basariya ulastigi bir dunyada yasamadigimi dusunerek; bu sekilde de basarili olacagima inaniyorum ben, zayif bir ihtimal de olsa...

Not 6: Bu sarki kimlere gelsin?.. *Stephanie Laurens! O lanet ask romanini uzattikca uzattigin icin, bu guzel sarki sen haric herkese gidebilir!!!*

Not 7: Neden sabaha karsi yaziyorum ben her sefer? Biliyorum nedenini sanirim.

Levent Yüksel – Aşk Mümkün Müdür Hala

15 Aralık 2010 Çarşamba

Merhaba garip dunya...

Hayat bazen cok hizli geciyor. Son 2 haftamin nasil gecmekte oldugunu idrak edemiyorum adete; ama hani boyle cok guzel seyler yasarsiniz da, renkli zamanlarin icinde zamaninizi hizlica gecirirsiniz ya, bende su anda o YOK. Tamamiyle bos bir sekilde, gereksiz seylerle mesgul olarak geciyor hayat bende son zamanlar...

Vizelerden sonra sanirim epeyce kopmus durumdayim. Bazi konulardaki ihtiyaclarimi nasil kapatacagimi bilmiyorum. Ayni zamanda yeni ihtiyaclara gebe dusuncelerimi de nasil ort bas edecegimi bilmiyorum. Oyle tuhaf, ilginc vb. kelimelerle ifade ediyorum son zamanlarimi. Gec yattigimda sabah kalkmakta epeyce zorlandigimi gormekteyim son 3 gundur. Toefl kursu almis basini gidiyor, ucundan tuttum; ama ne kadar geri cekebilirim mechul.

Eskiden bu tip durumlarda, genelde bir seyleri beklerdim hayattan, birinden, Allah'tan... Simdi ise adeta buyuk bir pencereden bakiyorum, bos bir dunyaya. Isteksiz, normalden daha garip bir hayatim var. Neyi bekliyorum, bilmiyorum. Derdim ne, onu da bilmiyorum. Bir sorun yok aslinda, cok iyiyim her konuda. Yalniz, yeni ya da faydali bir sey de yok hayatimda. Kis aylarlarinin psikolojime etkisi mi acaba bu durum?.. Emin olamadim birden. Vizelerden sonraki sozlerimin bir kismini tutabilmekteyim. Vucuduma garip, gereksiz, sacma yiyecekleri yuklemiyorum 4 gundur. Gayet de memnunum halimden. Dikkat ediyorum yedigim seylerin oranlarina. Ders calismam gerekirken beni bekleyen odevlerle bakisiyorum uzun uzun, aksamlari...

Yine geciyor zaman. Yine tutamiyorum hicbir sekilde. Harcanan gunler, duygular, bedenler; paylasilan gunahlar vb. bircok sey yasaniyor baktigim dunyada. Ne kadar sessiz kalabilirim o dunyaya daha, bilmiyorum. Ne kadar uzak durabilirim, onu da bilmiyorum.

Gecenlerde tiyatroya gitmistim uzunca bir zamandan sonra, guzeldi. Bu hafta sonu Ales sinavina girecegim. Erasmus'a tekrar basvurmam gerekiyor bir ara, staj icin. Gidecegimden degil, de Ingilizce sinavi icin. Iaeste'de nereyi kazandigim belli olmali henuz. Bu donem tum derslerimi verebilsem, cok guzel olur gercekten. Ki verebilirim de. Notlarim, alttan dersi olmayan cogu kisiye gore gayet iyi.

Neyse... En azindan hayatimda kotu bir sey yok su anda. Bunun icin bile sevinebilirim. Cok sukur.

4 Aralık 2010 Cumartesi

Vizeler bitti tabiiki!

Ve vize haftasi gecer... Arif; tam 13 dersin vize sinavina 7 gun (Pazar gunu dahildi; ama sinav yoktu) icerisinde girer; birbirinden zor derslerine bakar; dersler de ona bakar... Kismen basarili oldugu sinavlar da olmustur tabiki; ama bugun girdigi son sinavla huzura kavusur.

Nasil gecti bu hafta bilmiyorum. Yani aklimda cok ilginc felaket senaryolari vardi; ama yine de normal bir sekilde bitti. Kendimi tebrik ediyorum; cunku her dersime, 1i haric, elimden geldigince final sinavlari icin yetecek kadar calistim. Bir onceki yazimda da dedigim gibi; vize haftasindan sonra degisik planlarim var. Yani bundan sonrasi icin...

Bugun sinavdan eve gelirken 2 tane orta boy pizza aldim. Supernatural'in son bolumu Turkiye'de Cuma gunu ciktigi icin, nete Cuma gunu dustugu icin aslinda, son bolumu indirip; pizzalarimi alip; yatagima gectim. O mutlulugu ifade edemiyorum; hala daha vize haftasinin bittigi gercegi hayal gibi geliyor. O derece zorlu bir hafta idi.

Simdi ne yapacagim sorusuna gelince; derslerimi toparlamam lazim; o konuda bir seyler yapacagim. Toefl kursuma onceki zamandan daha cok yogunlasacagim, beni bekleyen, yarisi okunmus bir de hic okunmamis romanlar var. Onlari bitirmeyi dusunuyorum bu 4 hafta icinde. Zaten Ocak 8'e (final haftasi) kadar 5 hafta var. Son haftayi saymazsak eger; 4 haftada butun Arif'i duzeltmem gerekiyor. Sanki bozukmusum gibi de... Degilim tabiki.

Pazar gunu de Toefl kursundan sonra 3 adet bayan arkadasimla, kendimizi Royal Team olarak adlandiriyoruz, aksam saatlerinde, kopuslara gecmeyi dusunuyorum uslu bir sekilde. Nasil mesela, aksam yemegi, ustune bir kafeye gidip oturmalar felan, sonra nargile olayina girerim kesin ben. Oyle guzel bir Pazar aksami gecirip; mubarek Pazartesine baslamayi dusunuyorum. Kismet ise... Ve diyorum ki:

Yeni, temiz, guzel gunler icin Merhaba Dunya!