22 Ocak 2024 Pazartesi

Yoktum, Geldim, Gidiyorum

Çok oldu yazmayalı. Merak ediyorsun neler olduğunu az çok; ama tahmin etmişsindir bir işe girdiğimi. 2 aydır yine bir kahve zincirinde çalışıyorum sevgili Blog. Hani çalışıyorum da daha çok ben çalışıyorum gibi geçiyor günler. Bazen ben bu kadar saf/enayi modda olmak zorunda mıyım diye kendimi sorguluyorum ve yanıt alamıyorum. Sonra "evet, baksana öylesin. Israrla birileri boş muhabbet ederken sen dayanamayıp bir eksik tamamlama ya da detay yapma moduna girdikçe, bu konuda bir şüphe bırakmıyorsun kimsede" diyorum.

Starbucks'daki iş disiplinine göre çalıştığım için yeni yerdeki tempom fazla geliyor galiba, bana ve diğer arkadaşlara. Ve 1 günlüğüne kendimi durdurduğumda gördüm ki gerçekten ellemeyince ortalık batmış oluyor... Neyse, sana bari yakınmayayım.

Sen nasılsın diye sormaya yüzüm yok sevgili Blog. İyi olmanı umuyorum sadece. Google reklamlarını senden almayı düşünüyorum artık. Çünkü yıllardır durmasına rağmen sadece 135₺ biriktirebilmişim. Hani bir hayalim en azından 1 ödeme alabileyim; ama galiba o hayalimden vazgeçeceğim...

Duygusal anlamda nasılım diye sormaya çalışıyorum kendime şu sıralar. Daha da karman çorman oldu her şeyim. Sana en azından aylar sonra ve 2024 başlangıcı olsun diye vakit ayırabildim, düşün artık. Normalde yatmış olmam lazım. Sabah 06:30 gibi uyanmaya "başlayacağım" 2-3 alarm ile.

Yeni iş yerimden hoşlanmıyorum; çünkü sigara kullanmayan tek ben olduğum ve havalandırma konusunda aşırı kötü durumda olduğu için mekan, ciğerlerimi ve boğazımı çok zorluyor. Üstüme sinen sigara kokusundan bahsetmiyorum bile. Geçenlerde denetlemeden gelen oldu; ama havaya karıştı gitti...

Kalan 1-2 işimi de halledip yatayım ben.

Lütfen en kötü bıraktığım gibi kal. Çünkü 1-2 yakınım ve ailem dışında sen varsın Blog.

Kaçtım!