"Ben bulamiyorum diye bir baskasinin da sevgiyi bulma hayallerini yok etmek istemiyorum. Evet, ben bulamiyorum ve su andan itibaren de hicbir sevgi sozcugu, aska dair hicbir sey benim ilgi alanimla uzaktan yakindan alakali degildir. Bunlarin icine dostluk ve turevindeki iliskilerde gecerli olan sevgi-saygi belirten kelimeler de dahil. Bu gece anladim bu kavramlarin benim icin artik "bombos" oldugunu...
Inanmiyorum kimsenin o tatli, hos, ic yumusatici laflarina. Hicbirine hem de. Hepsi bana yapmacik, yalan ve bir o kadarda gereksiz geliyor. Soyle bir dusunun, aileniz disinda diger insanlara kullandiginiz o guzel sozleri acaba cidden icinizden gelerek mi diyorsunuz? Seni seviyorum, cumlesini ilk kullandiginizdan sonraki kullanislarinizda, gercekten ayni etkiyle mi soyluyorsunuz sevdiginiz insana? Ask ölüyor da geriye sevgi mi kaliyor bir koca omur boyunca? Nedir bu insanlari 40-50 sene ayni yastiga bas koyduran sebep? Zorunluluk? Aman evlendik bir kere gitsin bakalim, herkes birbirine muhtac zaten? Bunlar mi acaba aci gercekler? Yoksa 65'inde bile ayni isiltiyla mi bakiyor ciftler gozlerinin icine?..
Hicbirine inanmiyorum artik. Zerre kadar inanc kalmadi bunlara karsi bende. Ha gittim ha gidecegim diyordum; simdi tam her seyden yoksun haldeyim. Kendi kendime almadim bu karari ben. Ya da 3-5 insandan kotu seyler gorup; genele vurmadim her seyi. Bunlari ben yasiyorum! Cevrem yasiyor! Herkesin icinde var bir seyleri somurme arzusu! Herkes ac! Her seye ac! Ve kimse doymak bilmez bir halde etrafta hayatini yasiyor.
Gelene "hosgeldin" diyorum, giden olursa aglamiyorum eskisi gibi... Merhaba diyene "nasilsin" demiyorum artik, "sana da merhaba" diyorum. Kimseye eskisi gibi umit vermemeye calisiyorum; cunku kimse icin umitlenmek istemiyorum. Sevmek istemiyorum artik kimseyi. Ailem ve akrabalarim yeterli benim icin. Birgun gelir onlar da gider elbet. Kalan yine kim olur, bellidir.
Budur benim hayatim be blog! Her seyi paylastim neredeyse seninle. Yazdim, yazdim; usanmadim, kirildim, kustum, gittim; ama yine geldim, yine yazdim. Yine buradayim... Yine bir seylere buyuk isyanim var! Yine agliyorum keskelerime, gerceklesmeyen hayallerime, beni hic yalniz birakmayan yalnizligima! Baska derdim yok, degil mi benim? Parasiz kalmadim, degil mi ben? Ac-acik kalmadim, degil mi bir suru fakir insan gibi? Benim derdim ne kadar onemsiz aslinda, degil mi?
Allah kimini parasiz koyuyor, onunla sinava sokuyor; kimine para veriyor, gereksiz sorunlarla sinava sokuyor; kimini de ikisinin ortasinda birakiyor ki icten bir sekilde sukredebilmeyi ogrensin...
Sanki raziyim artik bos kagit vermeye ben bu sinavda... Bildiklerimi de yapmak istemiyorum yine hirsima, sinirime yenik dusup; yine insanlarin, benim yapabildigimin ufacik bir parcasini bile yapamayan insanlarin eline birakip her seyi!.. Tabi, evet, kesinlikle haklisin, cok cabuk pes ediyorum degil mi? Ah! Bilmem mi ben kendimi. Daha ne gordum hayata karsi degil mi? Daha bir hele dur, parani kazanmaya basla, bir devlet dairesinde burnun surtunsun, bir anani aglatsinlar guzelce, degil mi? Sonra hayatinda daha onemli seyleri kaybet degil mi? A-a! Yoksa gercek hayat kurallarindan mi bahsediyoruz? Yoksa sinav yerine guzel bir oyunda miyiz? Neyiz? Kimiz? Neyim ben? Insan mi? Ben insan olamam... Insan olmak icin cok seyi kafama takiyorum, cok seye deger veriyorum, cok iyimserim... Ben insan olmayi beceremem... O kadar kotu olamam.
"
Der bu genc, hayattan bezmis bir vaziyette... Ve etrafina bakar soyle bir, gordugu sey her zamanki sessizlik ve yalnizlik...
Aslinda ben bir avuc suda yuzmeyi ogreniyorum. Ogrenmesem de olur nasilsa, degil mi? Ya da bogulup gitmek o suda en iyisi...