6 Mayıs 2022 Cuma

Evet, Seni Dinliyorum Evren?

        Akşam o kadar içim daraldı ki Blog, sana anlatamam. Yani sabaha karşı 03:00 şu anda saat ve ben "bari Bloguma yazayım, biraz rahatlayayım" düşüncesiyle sana yazıyorum. Uyuyamıyorum...

        Hoş geldin depresif günler!

        İşsizim artık Blog. Geçen günlerde tazminatımı ve kalan maaşımı da alıp köşeme çekildim. Yani patronumun benden helallik istediğinde yüzümde oluşan ekonomi bakanındaki gibi olan o tuhaf gülümseme, benim ağzımdan yığınla nefret sözcüğü çıkması gerekirken kibar şekilde "o konuya girmeyelim hiç X Bey. İnşallah işim olur bir gün, öyle geride bırakırım ben de" deyişim... Kötü bir durum. Hayatımda beddua ettiğim insan sayısı bir elin 5 parmağını geçmez Blog. Bu konuda çok ciddiyim. Ben insanlara sinir olup küs kalsam bile çok uzatamam, kin tutamıyorum kolay kolay. Ha yengeç burcundanım, geçmişimi unutamıyorum, o ayrı; ama kin tutmak yorar insanı. Yapmam o yüzden. Taksitli alış verişten bile uzak duran biriyim ben. Öyle aklımda alacaklı işleri hiç tutamam. Kalbimde... bilemiyorum, tutmamaya çalışırım genelde.

        Starbucks'da "çalışan yakını indirimim" vardı; bugün 60₺'lik gereksiz bir fatura ödeyince; indirimimin de sona erdiğini öğrenmiş oldum. Çünkü indirim sağlayan arkadaşım Starbucks'dan ayrıldı. Sırf indirim için gittiğimi söylememe gerek yok herhalde Blog? Zira her şeye gelen hayvan gibi zamlardan bahsediyoruz aylardır. Ha bugün, neredeyse yıl olmuştur gideli, McDonald's'a gittim arkadaşımla. Velhasıl, bir BigMac menünün fiyatının 60₺'ye dayandığını görünce içimden bir "öeh!" dedim. Dışıma da vurmuş olabilirim bilmiyorum. Yahu sen nesin? Mcdonald's'sın alt tarafı. Ben o fiyatı gurme yerlere veriyorum "hala"! Milleti nasıl bir sömürmedir bu ya? Ayıptır günahtır, sevgili Anadolu Grubu. Yapmayın gözünüzü seveyim. Bir daha gider miyim ben?

        Bugünkü harcamalarımdan bahsetmeyeyim Blog. Sinir oldum, o ayrı; ama tuhaf bir şeyler hissediyorum. O yüzden gelip buraya yazayım dedim. Rahatladım da biraz. Fotoğraflarımı telefondan yedeklerken kedilere ne kadar doyduğumu buraya da yazayım dedim. Bayramda tam 3 ev kedisi, en az 3 de sokak kedisi sevdim. Yani herhalde maksimum kedi sevgimi karşıladım Blog. Yalnız Instagram profilimde çok fotoğraf paylaşmıyorum; ama paylaştıklarım da kedi fotoğrafına dönüşmeye başladı. Hikayelerde paylaşmıyorum pek neyse ki.

        Toparlanıp yatayım ben. Yarın en kıymetlilerimden biri geliyor. Aklım onda da kalmış olabilir; çünkü durumuna çok üzüldüm istemsizce. Empati kurmaktan öte, yaşadığı problemi öyle derinden hissediyorum ki... ama kelin merhemi olsa kendi başına sürer misali. Bende durumlar 1-2 tık daha iyi. Ah şu anneler...

        Neyse, kaçtım!