1 Kasım 2021 Pazartesi

Bu Sefer Son

Sevgili Blog,

Sana yıllardır yazıyorum; ama hiçbir zaman bu kadar çok yazma isteği olmadı içimde. Oturup saatlerce durmadan yazmak istiyorum. Durmadan, arada ihtiyaç molası verip sonra tekrar dönüp yazmak istiyorum... İstiyorum; ama o kadar kendime karşı saygımı, sevgimi... kaybetmiş haldeyim ki elim gitmiyor. Bu satırları da zorla yazıyorum. Çünkü bu akşam o kadar çok şeye bir anda son noktayı koydum ki anlatamam. Artık sana da yazmayacağım. Çok gittim geldim bugüne kadar sana yazmama konusunda; ama bu sefer son. Bundan sonra sana da yazmayıp bütün her şeyi içime atacağım. Etrafımda benim gibi dertleşeceğim tek bir insan bırakmadım. Zaten bir anlamı olmadığını da biliyorduk. Sadece yalnızlıktan korkuyordum belki de. 

Kendine iyi bak Blog.

Yoldaşın,

Arif.

Şunu da bırakayım sana...

“Sabah gözlerimi sana açarım. Akşam, uykularımı senden alırım. Nereye, ne yana dönsem karşımda mutluluğun o harikulade baş dönmesini bulurum. Böyleyken gene de şükretmem halime; hergelelik, açgözlülük eder, seni üzerim. Aklıma gelmez ki seni usandırır, sana gına getiririm. Sana dert, sana ağırlık, sana sıkıntı olurum. Nemsin be? Sevgili, dost, yar, arkadaş... hepsi. En çok da, en ilk de Leylâ'sın bana. Bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. Uçan kuşum, akan suyumsun. Seni anlatabilmek seni... Ben cehennem çarklarından kurtuldum, üşüyorum kapama gözlerini.”