Bu haftanın konuları arasında en önemlisi olan diyet ve spor mevzusunda seviye atlamış olduğumu söylemekten büyük bir mutluluk duyuyorum. Zira sağlıklı beslenen ve her şeyden uzak Arif moduma geçebildiğim için aşırı aşırısı mutluyum. Hedefim, önümdeki iki ay içerisinde 6-7 kg vermek.
Bir diğer önemli olan konu'm ise vefa. Bu konuda da mutluyum. Çünkü şu anda bu durumdayken yanımda olan insanlar bana kendilerini hissettiriyorlarsa bu demektir ki hala daha umut var.
Duygusal anlamdaki halime gelirsek eğer, yani şu yeni halimi sevmeye başladım. Kullandığım ilacın amacı başka da olsa, bir yandan bana verdiği his yüzünden bile kullanmaya devam edebilirim. Zira verdiğim kararlar daha mantıklı, daha kararlı ve daha bana dönük oluyor. Belki de güzel Allah'ım yanımdadır.
Bir de ceviz yemeye sardım şu sıralar. ÇÜNKÜ IVIR ZIVIR YEMEMEM LAZIM. Ve kahvem ya da yeşil çayımın yanına 2-3 bilemedin 4-5 tane ceviz eşlik ediyor. Tuhaftır cevizi bir böyle sade seviyorum bir de ballı cevizli pastada seviyorum. Bak gece gece yine konu yemeye geçti. Neyse.
O değil de, benim Blog arkadaşı edinmem gerektiğini hissettirdi bana Blogcuğuma aldığım son yorumlar. Hani beni okuyan olsun, bol bol takip edileyim gibi düşüncelerim olmadı Blog, biliyorsun. Senle ben senelerdir yazışıyoruz gördüğün üzere. Hoş, daha çok ben yazıyorum, sen sunuyorsun onu dünyaya, insanlara, yolunu şaşırmışlara... Bilemedim.
Ben askerdeyken şubat ayında, takip ettiğim İtalyan bir sanatçı albüm yayınlamış. Ve ben onu müzik arşivimi düzenlerken fark ettim. Kapanışı o albümünden bir video kliple yapalım Blog.
Dipnot: Blogumda güncelleme yaptım minik çaplı. Başlıkların ve tarihlerin yazı tipini, metin yazı tipim ve en sevdiğim yazı tipi olan Calibri yaptım. Zira bir öncekinde Türkçe karakterleri çıkartmadığı için gözüme çarpıp duruyordur son yıllarda.