29 Kasım 2009 Pazar

Yol yorgunu

Boyle haftalik bulten niyetinde oldu durum; ama ozellikle denk getirmeye calismiyorum bu blog yazma islemini. Gercekten ele avuca gelir seyler yasayip; oyle yazmak istiyorum... Ve yazmam gerektigini hissettigim anda yaziyorum. Simdiki gibi...

Farkli bir haftaya girdim, biliyorum bu da ayri sacma bir cumle. Oysaki butun haftalar gayet birbirinin aynisi geciyor. Guzel, ilginc bir bayram gecirdim. Gecirmekteyim diyemiyorum; cunku ben Ramazan Bayrami'ni Amerika'da yasamadigimdan oturu, bayramlarin ruhunu kaybetmis oldugum icin, bayram sadece 1. gundu benim icin. Yarin da guzel(!) Isparta'ma donuyorum. Kaciyorum yani Ankara'dan da. Burasi beni yoruyor, Istanbul da beni yoruyor. Beni yormayan, olmayan kalabalikligi, bes parmak sayisi kadar guzel yeri olan, diger bir sehir, universitemin bulundugu sehir, Isparta'dir sadece. Bu bir haftanin baslangici benim icin bayramla birlikte basladi; ve yarin da dondugum icin, bitiyor fiilen...

Ilginc olan tarafi ise, kalbimi zorluyor olmakta oldugum bir hafta. Ugrasiyorum, tekrar su kalbimi zamaninda attigi hizlilik ile atmasi icin ugrasiyorum; ama o kadar kopmusum ki bazi seylerden, artik 40 yilin planini kuran "ben" gitmis yerine, yarin aksam yemegi icin nereye gitsem dusuncesine giren "ben" gelmis. O yuzden korkularim var bazi seylere karsi; tereddutlerim var, yorgunlugum var bundan sonraki kalp atislarim icin, cabaliyorum; ama olmuyor. Kimseyi yormak ve uzmek istemeyisim agir basiyor her seyden once. O yuzden besmele cekip baslayamiyorum hicbir kalp yuku tasima isine...

Amerika'da kilo vermistim degil mi ben? Guzel, hepsini geri almisim! Verdigim 4-5 kiloyu bir guzeeel geri almisim! Neden mi? Cunku Burger King'i zengin etme cabalarim gayet basarili olmus durumda maddi - manevi anlamda.

Geri donuyorum yarin okuluma. Bu vizelerde yaptigim felaketi finaller icin yapmayacagim kesin! Gider gitmez ders calisiyorum! Ve uzgunum anasini aglatmak tek hedefim tum notlarin. Elimden gelenin en iyisi olacaktir elbette! Insallah! :P

Bu hafta icinde Mustafa Ceceli'nin albumu gecti bilgisayarima. Ben ki 5-6 ay olmustur sanirim, Turkce sarki dinlemiyordum. Sebep olarak da Ingilizce icin kulagimi alisik tutmak olarak gosteriyordum. Bunu Mustafa Ceceli ile bozduk, tabi bir Pink bir Mustafa Ceceli dinleyince, aradaki muzik turu farki boyle arabesk dinlemis etkisi yaratacak boyutta olabiliyor... Butun sarkilari guzel bu albumunde; ama su sarkisi fena gelmedi bana sozleriyle birlikte paylasip; bu yazimi da sonlandirmak istiyorum. Ha bir de ben mutlu olmak icin ne yapmaliyim? Artik sacma sapan yollara basvurmaya basladim. Mutluluk nedir, bilmiyorum ve sonumu da hic hayirli gormuyorum. Hepsinden once su guzel kafami bir guzel toplamam lazim! Yarin Isparta'ya farkli bir gencin inmesini temenni ediyorum, dusunce bazinda...

Mustafa Ceceli - Ben o degilim

Ne kadar kırık gözlerimiz
Ne çok hüzünlü sözlerimiz
Nasıl bir yoldan geldiniz
Ağır olmalı yükünüz.

Sevgiliyimi, sevgiyimi kaybettiniz
Nasıl biriydi lütfen tarif ediniz
Kim gibiydi hatırlayıp 

Benim gibiydi dediniz.

Hayır Ben o değilim
Sizi bu hallere koyan
Ben o değilim
Bunlara neden olan o adam
Ben olamam

Ama beni çok şaşırttınız
Durun ne olur ağlamayınız
Hava soğuk aylardan Şubat
Lütfen içeri giriniz

22 Kasım 2009 Pazar

Derinden gelen ses!

Guncellemeler:

* "En son izledigim filmler" bolumu kaldirildi.

* "Kitap: Beynin Gidasi" bolumu kitaba verilmeyen onemden dolayi kaldirildi.

* "Izleyiciler" bolumu kaldirildi. Edit: Geri eklendi. Ekleniyor n'apalim? :)

*"Dinlediklerim" bolumunu de kaldirdim, ellerim titredi; ama kaldirdim.

* "Bakarim; okurum..." bir sonraki duzenlemeye kadar kaldirildi, takip ettigim kisilerin bloglari profil sayfamdan hala  ulasalabilir durumdadir.

* "Twitter" paletini de kaldirdim.

* Yazilarimi daha seyrek yazacagimi dusunuyorum bundan sonra; cunku yazmanin her zaman bana cozum oldugu inancini kaybetttim sinav haftasi boyunca...

* Kendime yeni bir Turkcell hatti aldim. Yakinda, su anda kullandigim Avea'dan tamamiyle kurtulacagim.

* Vizelerim, ders calismadigim icin gayet kotu gectiler. Ders calismamamin tek nedeni Amerika ruyasini fazla uzattigim ve ondan bana gelen rahatliktan dolayi, pek bir seyi takmama durumumdan dolayidir. Yeni kararlar alma asamasindayim bu geceden itibaren.

* Erasmus evraklarimi hazirlama zamanim geldiginden oturu, artik Erasmus havasina girme zamanim gelmis bulunmakta. Bilete odeyecegim 150 euro civarindaki para ve onun disindaki maddi problemleri asmaya calismaktayim su siralar.

* Israrla beni temsilci yapmak isteyen Work and Travel firmamla ilgili de ayri bir psikopat dusuncem var.

* Fastfood tuketiminde ust seviyeye gectigim icin; yemeklerle ilgili acil kararlar almaliyim.

* Haddinden fazla duygusal olma yolunda ilerliyorum; oyle ki sadece 2 sn lik sarilmalara muhtac durumdayim.

* Makine muhendisligi okumayin, okutmayin!

* Radyo programlarina kafayi takmis durumdayim. Radyo Viva, Show Radyo ve Power Turk uclusunde geziniyorum. Bunun ustune dusmeyi de ayri bir karar olarak aldim.

* Bir de gecen bir arkadasima derken farkettim, artik ileriye donuk sekilde yasamaktan ziyade gunumu en iyi sekilde degerlendirme moduna girmeye basladim. Eskiden bilmem kac yil sonrasinin kararlarini alarak kendimi strese soktugumu farkettim.

* Kendimi sevme yolunda emin adimlarla ilerliyorum.

* Ingilizcemdeki degisimi her dinledigim yabanci sarkida farkina varmam da beni ayrica memnun ediyor. Amerika'da zaman gecirmek kesinlikle faydali bu konuda. O yuzden ileri seviye ingilizce calisma moduma sinavdan onceki kaldigim yerden devam etmeliyim.

* 2012 filmini sinemada izleme karari aldim. Bu aldigim su siralar en ilginc karar.

* Herkesin Kurban Bayrami mubarek, kutlu, mesut, mutlu, hayirli olsun.

8 Kasım 2009 Pazar

Ipod Touch Notlari - 1

 Bu baslik ve etiket altinda, bundan sonra anlik olarak, ipod touch imda not tuttugum yazilari yayinlamayi dusunuyorum, umarim.


Tarih: 21 Eylul 2009
Yer: Havada, KLM Royal Dutch Airlines ucagi.

Ucaktayim. Gidiyorum Turkiye'ye dogru. Yalin dinliyorum. Hava hafiften kapali, yani karanlik gun batimina dogru. Bulutlarin ustunde gidiyorum. Amerika'da biraktigimi hatirlamak istemiyorum. Cok mutlu anlarim oldu; ama isterdim ki omrum boyunca devam etsin... Kismet bu kadarmis demek istemiyorum. Cunku icimde olacagina dair buyuk umutlar var. Her seyden once kendim icin basarmaliyim. Tek yapmam gereken kalbimin sesini dinlemek. Amerika'ya gelmeden once de bunu yapmadim mi zaten?

4 Kasım 2009 Çarşamba

"ne olursa olsun, hep mutluluk dolsun"

Sessizce bilgisayarimi kapattim... (Saat 3:35)
Yagan yagmurun penceremin kenarindaki yagmur sulari icin olan borudan akarkenki sesini dinleyerek uyudum daha sonra... (Saat 4:05)
Sabah uyandim ve gune mutlu bir sekilde basladim, onceki geceden aldigim "ne olursa olsun, hep mutluluk dolsun" karari ile... (Saat 9:45)

Mutluyum sabahtan beri. Sebebim yok, olmasin da zaten... Sebepli mutluluklardan cekmedim mi bugune kadar ki? O yuzden iyisi mi boyle kalsin her sey. Sinavmis, ders calisamama durumuymus, okudugum kitap az geliyormus, bilmem neymis de neymis... durumlarindan dolayi hic mi hic kendimi mutsuz edemem. Bunlara benzer diger daha derin problemler icin de gecerli bu kararim. Rahatim. Elimden geleni yapmanin guzelligi ve mutlulugu bana yetiyormus. Daha fazlasina ihtiyacim olan durumlar da mevcut; ama hele su kucuk seyler icin uzulmekten, kendimi uzmekten, vazgeceyim de onlar da gelir nasil olsa pesleri sira...

Bilgisayarimdaki son islerimi tamamlayamaya basladim... (Saat 21:01)

1 Kasım 2009 Pazar

Hissedemiyorum.

Zamanim cok kisitli. Nefes alamiyorum sanki. Isiklari kim sondurdu?.. 

Goremedigim, ustumde buyuk bir agirlik olusturan yuk var sanki. Nefes alamiyorum. Neden bir sey duyamiyorum ben?..

Buyuk bir bosluga duser gibiyim sanki. Sesim mi kisildi benim? Neden kimse cigliklarimi duymuyor?..

~~~~~~~~*~~~~~~~~~~~~~~*~~~~~~~~~

Duzenim asiri sekilde bozuldu. Kendimi toparlayamiyorum. Hem zamanim cok hizli geciyor hem de elimde kendime kattigim artilarim yok gibi... Sebebini biliyorum, sebeplerini aslinda... Hala daha atamadim ustumden gecirdigim bu yazin etkisini. Boyle yeter artik diye bagirmak istiyorum. Nerelerden dusmem lazim ki atayim ustumdeki bu buyuk engeli? Neyle korkutmam gerekiyor ki kurtulup normal eski bene doneyim. Ve bunlari basarabilmem, yeni "ben"e asik olmusken, ne derece mumkun olabilir ki?..


Birinin beni cekip duzeltmesine cok ihtiyacim var. Bahane yaratmiyorum. Sadece ogut dinlemekten otesini istiyorum. Yasamak istiyorum...

Yorulmadan, nefes alarak, insanlara sesimi duyurarak ve cevreme karsi duyularim acik sekilde...