Yazın "evet, ben artık sevilmiyorum" deyip kendi kendime bitirdiğim bir ilişki geçti hayatımdan son 4 sene içinde. Hiç de neden diye sorulmadığında daha da emin oldum; ama şu anda anlıyorum ki ben aslında hiç sevilmemişim. Bunun bir benzerini çok önceden yaşamıştım. O zaman kendime "Arif herhalde bu sana ders olmuştur. Şu gözlerin kör olmasın biriyle birlikteyken" demiştim; ama gönül ferman dinlememiş olacak ki aynı hatayı yapmışım. Çok uzun uzadıya girmeyeceğim bu sefer bu konuya. Sevilmemişim özetle. Yarın bir gün "sevgi vardır, zamanla biter" gibi saçmalıklarla gelmez kimse umarım bana. Ona ben alışkanlık diyorum. Birine alışırsınız öyle gider, bir süre sonra sıkılırsınız. Ben de tıpkı öyle biri oldum o kişi için. 4 yıl boyunca arkadaştan ve bazı şeylerden öte biri değildim o kişi için. Bunu, bu geçen zaman zarfında daha iyi anladım. O da muhtemelen, ya bu zaten işsiz güçsüz, hastalıkları olan biri, hazır silmiş atmışken hem de tüm arkadaşlarımı da silmişken, boş vereyim gitsin, demiştir.
3 sene boyunca çok sevdim ben. Bunu dile getirmedim diye bile soğutuldum. Son 1 senede n'olduysa tek sorumlusu O'dur.
Her ilişkiden sonra kendimi uzaklaştırıyorum o dünyadan. Yaşım 37. Hala işsizim. Sağlığım için uğraşıyorum. Ve bakıyorum, zaman öyle ya da böyle geçiyor. Ben neden harcanıyorum ki böyle?.. Belki de uzaklaşmamalıyım. Bitti deyip geçmeliyim. Ve evet 2025 senesi de bitiyor. Belki 2026 daha güzel ve gerçek şeyler getirir...
