30 Mayıs 2025 Cuma

Yalnız Bırakıldım

Yalnız bırakıldım Blog. Kendi kendimi yalnız bıraktım. Düşüncelerimi, duygularımı... hele ki hayatımı yıllardır yalnız bırakıyorum. Sadece kendimi suçlamayacağım. Bunun tek suçlusu ben değilim; ama en büyük suçlusu benim. Hala daha devam ediyorum hayatımı yalnız bırakmaya. Hastalıklarımı ekledim, yığınla gerekli gereksiz insanı ekledim. Hepsi ayrı ayrı yordular. Şimdi hangi biri kaldı? Hangi birini tutuyorum ya da tutmaya istekliyim? Seni de yalnız bıraktım, evet. Baksana 2025 senesi nasıl başladı ve nasıl devam ediyor... İnsanlardan çok şey beklemedim bence. Verdiklerimden fazlasını beklemedim. Kiminden ilgi bekledim, kiminden biraz samimiyet... Beklentiler yordu yani çoğunlukla; ama onlar da büyük beklentiler değildi. Hayatımdaki neyi büyük bir şekilde "beklenti" sınıfına alabilirim, bilmiyorum.

37 yaşıma girmeme 2 ay kaldı. 2025 yılı için o meşhur yengeç burcu oluşumun tüm şansını galiba sene başında tükettim. Kendime bir tanı koydum. Onun üzerine yoğunlaşmaya karar verdim. Çünkü bu sürekli plan yapıp uymayışlarım, yeterli azmi bir türlü üretemiyor oluşum... var yani bir şeyler.

Japonya'ya gitmek istiyordum biriyle Blog geçtiğimiz günlere kadar... Bir heves 2-3 aydır içimde Japonya hevesi oluştu. Aslında son ülke gezme hayalim İrlanda idi. Hala daha öyle; ama hazır Japonya vize vs. istemezken gitme hevesi dürttü. Çünkü çok farklı bir kültür. Yani en uzak gittiğim yer Amerika. Orada pek Japonya gibi farklı bir değişiklik var diyemem Türkler için. Neyse, arkadaşım, o bana her ne kadar direkt bu şekilde söylemese de, tur ya da bireysel gitmek bile gereksiz lüks geldiği için, vazgeçti. Ben de tek gidemedim. Kendi başıma her şey dahil bir turla gitsem şu anda 150-200 bin çıkacak cebimden. Çok da birikimim yok malum. Çalışmıyor olmama rağmen, hevesli biri olan bana, hadi gidelim Arif, deseydi gidecektim.

Öyle işte Blog. Sanki böyle her geçen gün daha da yalnız bırakılıyorum birçok konuda. Hak etmediğimi düşünüyorum bu kadarını anlayacağın. Bu arada domain masrafın çıktı geçen gün. 400₺.

Seni yalnız bırakmamalıyım Blog. Bir tek senden beklentim yok. Olsa da elinden ne kadar şey geldiğini bildiğim için seni ayrı bir yere koyuyorum. Daha da önemlisi, bana en iyi gelenlerdensin.

Bu gece keşfettiğim bir şarkıcının şarkısını bırakayım şuraya:

10 Ocak 2025 Cuma

Ve Yeni Yıl

2025 yılı da geldi. Yengeç burçları için süper bir yıl olacakmış. Bakalım dedim...

Bir gün eve gelen bir postayla başladı sanırım bu "süper" yıl olayı. iPhone 15 kazanmışım Akbank'ın yaptığı bir çekiliş sonucunda. Ben katılırım öyle fırsat buldukça çekilişlere. Takip de ederim ciddi şekilde. Bu güne kısmetmiş dedim. Telefonun vergisiydi, noter tasdiği vs. derken yaklaşık 7500₺ harcadım çoktan. İnşallah tez zamanda elime geçer.

Peki bendeki heyecan? Sadece öğrendiğimdeki yüksek bir heyecan yaşadım. Sonra tuhaf bir boşluk, korku, hissizlik... bilemiyorum. Başkası olsa deliye dönerdi belki de. iPhone marka olmasaydı telefonum belki... Telefonumu alırkenki heyecanımı hatırlıyorum. Arkadaşımla bekliyorduk açıklanmasını özelliklerini ve fiyatını: iPhone 13 Pro! Ön siparişle 16 bin liraya almıştım sanırım.

Sağlığımla ilgili de süper bir yıl olmasını diliyorum Blog. Vermeye çalıştıkça aldığım kilolar, düşürmeye çalıştıkça çıkan şekerim... n'olacak böyle? Benim elimde, diyor birileri. Uyku düzenim de var bozuk olan.

Her şey güzel olacak inşallah.

Hoş geldin 2025! 🎊

27 Ekim 2024 Pazar

Bir Süredir


Düşünemiyorum, hissedemiyorum. Sadece nefes aldığımı, yiyip içtiğimi, ekrana ya da kağıda baktığımı söyleyebilirim. Vakit geçirmek ya da ömrümü tüketmek için yaptığım bilinçsizce etkinlikler olarak tanımlayabilirim onları da. Ölmeyi bekliyorum sanırım Blog.

Kimseye güvenim kalmadı. Güven aslında doğru tanım olmayabilir, şöyle demeliyim bence: Kimseye ihtiyacım kalmadı. O yüzden saçma sapan triplerini ya da değersiz davranışlarını gördüğüm kişileri çıkartıyorum hayatımdan. Kimse kalmasa da çevremde, hiç umrumda değil. Yalnızken daha huzurlu gibiyim. Çünkü çevremdekileri güldürmek için harcadığım enerji, herhangi bir durumda onlar için harcadığım üzüntüden çok daha fazla. İşin sonunda ben kalıyorum tükenmiş taraf olarak. O yüzden böyle güzel. Olması gerekenlerle devam...

Sağlığım konusunda yapmam gerekenleri çok iyi bilmeme rağmen, hala daha ileri adım atamamış olmam; bir süredir bazı konularda net olamayışımdan sanırım. Birilerine tembellik konusunda sürekli uyarılarda bulunurken, kendime de erteleme konusundaki yakınmalar şeklinde ilerliyor Blog. Yarın, yani şu anda, pazar günümü nasıl geçireceğimle ilgili bile aklımda net bir şey yok. Erken kalkabilsem Kartal'a giderdim. Gidebilirim aslında yine de. Evde durunca dizi/yemek/uyku şeklinde geçiyor bir süredir hayatım.

Okumam gereken yığınla güzel kitaplarım var. İzleyeceğim dizi ve filmlerim var birbirinden güzel. Geçenlerde odamı düzenlerken bilgisayarımdaki dosyalarıma da el attım. Aslında bir düzenle başlayabilirim. Yine de bir çakmak lazım sanki, ateşlenebilmek için. Sana bile yine kaç zaman sonra dönüyorum Blog...