1 Ekim 2010 Cuma

Bir cuma daha gecti...

Ah blog! Nasil desem, boyle her sey yolunda gibi. Ev duzenimi kurdum, mutluyum. Okul duzenimi kurdum gibi, mutluyum. Sosyal hayatim da olmasi gerektigi kadar hareketli. Her sey, soyle genelden bakinca, %85 oraninda duzenli ve bu durum beni mutlu ediyor. Biraz huzur dolu oluyorum bu sekilde.

Kotu dusunmek istemiyorum; ama bir suredir yasadigim bu mutluluk, sanki ilerde olacak koca bir felaketin hazirligiymis gibime geliyor. Bu durum da beni korkutuyor...

Su siralar boyle tekrar internete yapisma durumum oldu. Kitap okumadigimi farkettim, yazin okudugum gibi. Bunu okulun ilk haftalari, alisma sureci, evi duzenleme sureci vb. sorunlar yuzunden oldugunu dusunuyorum. Yarin, yani haftasonu, ile birlikte tam duzene oturacagini dusunuyorum her seyin. Bu konuda inancim mevcut, evet.

Nelerden bahsetsem diye dusunur oldum su anda bile.

The Big C isimli bir diziye baslamistim bir sure once ve takip ettigim kadariyla guzel gidiyor. Dizideki basrolde oynayan bayanin sahip oldugu kanser hastaligi ve son zamanlarini ailesiyle gecirmesi; bunlarin komik yanlarinin gosterilmesi dizide ele alinan olgulardir. Ve gayet de guzel, hos bir dizi olarak benim bilgisayarimdan izlenmektedir sahsim olarak. Bu diziye ek olarak yeni sezon acilisi yapan Supernatural, Dexter, Fringe dizilerini de takip ediyorum. Tabi bir de Haven var! Bugun de yeni bir dizi ekledim, pek takip edecegimi sanmiyorum; ama oylesine bir deneyeyim dedim. Ismi ise Unnatural History.

Kitaplarim beni bekliyorlar okunmak icin. Birazdan guzel bir program yapmayi dusunuyorum, gunluk yasantim, beslenmem ve okul yasantim icin.

Bazi seylerden vazgecer oldum su siralar; gozumu korkutan maddiyata bagli seyler, bazi durumlardan vazgecmeme yeteri kadar engel oluyor. Her sefer vardir bir hayir diyorum, tabi nereye kadar diyebilirim, bilmiyorum... Yine de huzurlu olmaya calisiyorum, sinirlerimi bozmamaya calisiyorum, kendi icimde, her ne kadar kaldigim yerde yalniz olamasam da, yalniz yasamaya calisiyorum. Boyle sanirim biraz daha huzurlu oluyorum. Demistim zaten, kuru kalabalik beni uzmekten baska bir sey yapmiyor.

Gelecekle ilgili planlar kuramiyorum blog. Yuksek lisans desem, bir ayri dert; yurt disina bir sekilde cikmaya calisayim desem bir ayri dert. Istek, inanc oldugu surece basarilir diye bir rivayet var. Ne yazik ki ucuncu etken olarak da para giriyor ise...

Genel olarak sakin olmakta fayda var. Sessizlik felan. Bunlar guzel seyler olabiliyor su siralar...

Su programimi yapsam iyi olur. Ekim ayina da girdik seninle blog. Hani diyorum, bu sefer seni silmedim bak, ikinci yilimizi dolduruyoruz uc ay sonra. Tesekkur ederim, hala bana inandigin icin. Sen de olmasan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder