4 Şubat 2011 Cuma

Merhaba Guzel Hayat

Inatla sevmeye calisiyorum artik hayati, insanlari... ozetle sevilmeye deger butun guzel seyleri. Ya da yine bir Cuma gunune mi geldi bu nese sacan Arif modulu? Neyse, uzumu ye, bagini sorma; derler hep... Su siralar cok aciksozlu olmaya basladim kendime karsi. Durustlugumu hemen belli eder oldum. Dunya mi bozuluyor? Yoksa ben mi cok hassaslasiyorum son zamanlarda? Neyse. Ozetle: Hayat! Seni seviyorum! Benimle bir seyler yasamak zorundasin! Cikalim bir sure seninle, ne dersin? Belki yurutebiliriz bazi seyleri. Kim bilir...

Blog! Kendimi 1.5 yildir kandirmaktaydim. Tembelligimin, acizligimin, kendime guvensizligimin, begenmedigim yonlerimin ya da kendimle yaristigim butun kotu yanlarimin sucunu, 2 haftada tanidigim, farkli renkteki bir insana atmaktaydim. Hicbir savas vermedim aciklarimi kapatmak icin, tembelligimi ya da her neyi bahane ettiysem o kisiyle ilgili olarak. Bu benim hatamdi. Koca bir donemimi ziyan ettim bu ihmalkarligimdan oturu.

Kisiligim nedeniyle, duygusal anlamdaki bir cok seyi, fazla anlam yukleyerek yasiyorum, kendi icimde ya da karsimdakine dogru. Hayat bana hala egilirken kirilmamayi ogretemedi. Ya da ben ogrenmek istemedim. Oysaki simdiye kadar coktan ogrenmis olmam lazimdi.

Inatla direniyorum her seye karsi. Inatla yasadigim dunyada ask denen seyin gercek olduguna inaniyorum. Inatla sevginin buyuk bir guc olduguna inaniyorum.

Ask, acaba insanlarin delirdigi zaman, baska bir delirenle yasadigi duygu mu? Bir keresinde normalden daha deli oldugumu biliyorum. 1 kere oldu zaten. Sanirim yuksek dozlara cok cikamiyor insanlar bu konuda. Kac kere daha cikabilirim limit ustune? 2. icin sansim var midir? Neyse.

Tum sorunlar zaten asik olduktan sonra ayrildiginizda basliyor. Kimileri kendini alkole veriyor, kimileri etrafina karsi nefret sacan biri oluyor, kimi 1.5 senesini ziyan ediyor... unutana kadar.

Ben bugun tamamiyle bunu kabullendim. Yani 1.5 senemi mahveden kisinin o kisi olmadiginin, kendimin oldugunun gercegini kabullendim.

Simdi ne yapiyorum? Tabiki bu kabullenisle, kendime olan guveni geri kazanmaya basladim. Hatta oyle ki, yaptigim duzenli beslenme ve diyetle, biraz kilo bile vermisim. *tabii tarti yalan soylemiyorsa...*

Bunlarin disinda, tatilim bilindik sekilde geciyor. Annem ve babamla birlikte bir tatil geciriyorum. Evde oldugunu belirtmekte fayda var. Cunku evde de tatil yapabilir insanlar. Tatilden kastim tabiki, dinlenmek, ders calismamak, TV izlemek, aile ile vakit gecirmek olarak kayitlara gecebilir.

Gunlerdir kitap okumak istiyorum; ama beceremiyorum. Bu gece de olmayacak gibi duruyor. Ya da 1 saat olur, tabi olmali bence de...

Ne kadar karar alip; bozdugumu bir ben, bir blogumu takip eden sevgili okuyucular *kac kisiler acaba*, bir de tabiki Allah cok iyi biliyor. Bir daha karar almamaya, karar vermistim. *cok sacma cumle kurmusum* Uzgunum; ama benim yapim dayanamiyor karar almamaya...

Yeni aldigim kararla, "el icinde aglamayan" olmaya calisiyorum. Bugunku, bundan sonrasi icin, aldigim bu karar disinda epeyce dusunce var aklimda, paylasmaya kiyamadigim. Sakli dursunlar simdilik.

Haftaya Istanbul'a gecmeliyim, oradan da Isparta'ya.
Simdi film arsivimden bir film bulup; izleyeyim, cay icerekten...

Sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder