2 Ağustos 2011 Salı

Yalnızlık

Yoruldum ağlamaktan. Ağlarken vücudumun anlamsız titremelerinden,  kendime acımalarımdan, masumiyetimdeki saçma sapan hallerimden... Hepsi yükmüş gibi geliyor bana artık. Elimden bir şey gelmiyor hayatımı düzene sokmak için. Sanki büyük bir yarım eksikmiş gibi geliyor her sefer. Her attığım adımda dönüp arkama bakmaktan vazgeçmek istiyorum artık...

"Tamam, artık her şey yolunda" deyip, bir anda önemli bir şeyin eksik olduğunu hissettin mi daha önce? Hiç içinden "ben bu filmi onunla izlemeliydim" dedin mi? Ellerini ateşlerin içinde tutup; yine de buz gibi soğuk olduklarını hissettin mi? Gülümsemeni 5 dakikadan fazla tutabildin mi yüzünde? Sanki koca bir yalanı yaşıyormuşum gibi hissediyorum; yalnız, savunmasız, amaçsız bu dünyada... Yoruldum ben, anlıyor musun?..

Her pazartesi başladığım diyetler sanki 5 saniye içinde ayları geçirtmişçesine pes ettiriyor beni kendinden. Aynaya baktığımda gördüğüm kişinin ben olmadığına inanmak istiyorum, biliyor musun? Evin dışına çıkmak istemiyorum uzunca bir süredir. Dışarda geçirdiğim her saniye "acaba uzaktan bana koşarak gelir mi" diye hayal kurmakla geçiyor. Çok yoruyor bunlar beni, anlayabiliyor musun?

Senden sonra, eskisinden de çok düşünür oldum. Attığım her adımın saçma sapan ihtimallerini düşünür oldum. İnsanların selam verişlerine aptal anlamlar yüklemeye başladım senden sonra. Sanki beynimin içinde koca bir ordu savaş veriyormuş gibi hissediyorum. Kurtulmak istiyorum hepsinden. Hiçbir şeyi düşünmeden yaşayabileceğim bir dünyaya gitmek istiyorum. Yanıma sadece beni yaşamaya itecek bir kişiyi götürmek istiyorum. Uzak kalmak istiyorum hepsinden, hissebiliyor musun ne çektiğimi?

Seni sevmiyorum artık. Sana aşık değilim. Sen benim o kısa zaman zarfında bir ömürlük istediğim şeylerin özetini veren kişiydin sadece. Sen buydun, git artık benden uzağa! Senin her sessiz kelimen benim çığlık şeklindeki cümlelerime dönüşüyor. Hiç mi görmüyorsun çektiğim acıyı? Hiç mi farketmiyorsun, yüzüme yerleştirdiğim aptal gülümsenin aslında bana ait olmadığını? Bu kadar mi sevdin beni? Bu kadar basit miydi senin için? Sen haketmiyorsun benim tek bir damla gözyaşımı. Hiçbir zaman haketmedin aslında. Seni, sen yapan benim masum duygularımdı. En masum halimle yaklaşmıştım sana ben.Oysaki sen bunu hakeden en son kişiydin...

Şimdi, bendeki sana ait acıları al ve senin nefesinin karıştığı bir havayı çekmeyeceğim kadar uzağa git!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder