6 Ocak 2013 Pazar

Duygusuz Ben

Az önce bir film izledim. Gay temalı bir filmdi. Kısa süreli yaşananlara rağmen, duygularından emin olmayan iki kişinin, aralarına giren mesafeyle bitmek zorunda kalan bir ilişkisi anlatılıyordu, bana göre. Pek eş cinsel temalı filmler izlemem. Aslında bu tarz hiçbir drama izlememeye çalışıyorum. Çünkü 2009 yılından beri izlediğim komedi dizisinde ufacık bir duygusal sahne bile geçse ağlamaya başlar(-d)ım. Bu seferkinde ağlamadım. Duygulandım biraz; ama ağlamadım. Nedenini bilmiyorum. Ya da biliyorum. Artık eskisi gibi duygusal değilim. Yani izin vermiyorum duygularıma dağılmaları için. Daha dik duruyorum, daha az kırılacak şekilde. Uzun bir süredir deniyordum. Sanırım artık çok iyi beceriyorum.

Film güzeldi. Bence birçok insan eş cinsel insanların ne tarz bir yaşama sahip olduklarını anlayabilir bu film sayesinde. Filmin beni duygulan tarafı, benzer bir ilişki yaşamamdan dolayı tamamen. Ben de zamanında mesafeler yüzünden, belki de tüm hayatımı daha güzel kılacak bir şeyi geride bırakmak zorunda kaldım.

Amerika'da kalmak kolay değil-di o an. Resmi anlamda değildi en azından. Yoksa Türkiye'nin taşı toprağı altın, vatanım, milletim, diye diye koşmadım tabii ki. Çok sevenler buyursun, yaşasınlar güzel ülkelerinde. Öyleydi benim de hikayem 2009 yazında Amerika'dan dönerken. İstemeyerek bırakıp dönmüştüm her şeyi. Daha sonrasında yaşadığım 1-2 ilişkiye ne kadar "ilişki" diyebilirsem, öyle yarım kalmamıştı her şey.

Şimdi ne yapıyorum, diye soruyorum kendime. Bir daha öyle tutkulu ve gerçek bir şey yaşayamayacağıma inanmış durumdayım. Kalın duvarlarım var demiyorum elbette. Kırılabilir hepsi. Kırmak için uygun bir yer, uygun bir zaman ve kişi olduğu sürece... Sanırım duvarlarıma her geçen zaman yenilerini ekliyorum. Daha da güçlü oluyorum bu şekilde. Yine de fark etmeden daha duygusuz olduğumu hissettim bu filmle birlikte. 2009 öncesine döndüm artık.

Şimdi neyin peşindeyim, diye soruyorum bazen de. Daha da yalnızlaşmak için elimden geleni yapıyorum. Daha soğuk olmak için, daha yenilmez olmak için. Görüyorum ki başarıyorum. Elime ne geçeceği konusunda hiçbir fikrim yok. Ama en azından gereksiz birileri için kalbimin kırılmasına, maddi-manevi anlamda harcanmaya izin vermiyorum. Elimde yeteri kadar fırsat olsa, daha da yalnız kalacağım bir ülkeye gitmeyi öyle çok istiyorum ki... Belki bir gün bu satırları çok başka bir dünyadan yazarım.

2 yorum:

  1. Arif, yazılarını, hislerini okurken bu derece tanıdık gelmesi ne garip? -ya da değil her insan aynı şeyleri mi yaşıyor acaba?-
    tüm yazılarını okumadığımdan (baştan başladım buraya geldim şimdilik:)) resmin tamamını göremiyor olabilirim gerçi.neyse.
    şunu söyleyeceğim; ben de epey süredir ağlamıyorum bunu güçlülük olarak görüyordum ama sertleştikçe kırılmaya daha elverişli oluyor insan galiba. ve kırıldığında toparlanması imkansız oluyor. bence koyverelim gitsin. hayat bizi eğsin büksün, düzeliriz.

    bir de yüksek duvarlar sadece acıları değil tüm duyguları bizden uzak tutuyor.hani tutkulu bir şeyler istiyorsun ya o imkansız hale geliyor. coşkun, baskın hiçbir şey hissedemez oluyorsun bir süre sonra.peh. her şeyin olacakların da farkındayım üstelik.bu beni nereye götürüyor biliyorum. sen de biliyorsun. ve bu bile bile lades.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldin sevgili Blog'uma! Öncelikle takip için teşekkür ederim.

      Haklısın, ben de, dediğin gibi, biliyorum ne olup bittiğini, ne olacaklarını. Birçok şeyden uzaklaştığımı biliyorum bu şekilde ilerleyerek. Aslına bakarsan bir açıdan daha güzel bu durum, ufacık şeylere bile daha mutlu olabiliyorum ben. Garip bir şekilde karşılandığım da olmuyor değil bu durumumla ilgili. Ya da ufacık şeyler, açık ve net olduğunda ve beni mutlu edecek şeyler olduğunda çok fazla seviniyorum. Karmaşık duygulardan uzak durmaya çalışıyorum. Çünkü çoğu zamana karman çorman yaşıyorum her duygumu zaten. Fazla karmaşıklığa gelemiyorum.

      Bile bile lades olayından başka bir seçeneğim yok gibi. Koy verince gitmiyor ki. :/

      En kısa zamanda bloguna ziyaretim olacaktır.

      Sevgiler!

      Sil