Bugün, yine sağ olsun, bana yardımcı olmaya çalışan arkadaşımla konuştuk uzun uzun. Hissettiklerimi anlattım ona, olup bitenleri değerlendirdi olabildiğince objektif şekilde. Ve bana dedi ki "sen O'nun sana benzemesini istemişsin. Senin O'na benzemeye çalışmanın hiçbir önemi yok; çünkü kimse kimseye benzemek zorunda değil. Ya da istediği beklentileri karşılamak zorunda değil. Haliyle O da vazgeçmiş çoktan ve sen yeni farketmişsin." Hak verdim tabii üzülerek. Diyorum ya ben fazla duygusal yaklaşıyorum. Bencillik gibi gözükebilir; ama beklentilerim tek taraflı olmamıştı hiçbir zaman. Ne vermeye hazırsam, onu beklemiştim; karşılığını göremeyince de kestirip atmamıştım öyle. Yine de beklentilerim tek taraflı ve bencilce olmamıştı.
Olmuş muydu? Buraya baktığını biliyorum. Nasıl bildiğimi boş ver; ama merak ettim şimdiye kadar neden baktığını arada bir. İçinde özlem, sevgi ya da benimle ilgili bir şeyler olsaydı çoktan bir yolunu bulurdun ulaşmak için. Demek ki hiçbiri yok. Belki basit bir merak sadece. Arkadaşım da öyle dedi. Boş ver sen de neden baktığını, diye de ekledi. Yine de özür dilerim beklentilerimle boğduğum için seni. Ben, keşke artık bir arkadaş bile olamadığımızı anladığımda çekilseymişim sessizce ve birikmeseydi anılar yanlış etiketlerle.
Şimdi sanırım beklediğin cevabı aldığına göre, boş yere blogumu ziyaret etmezsin Aşkosu. Bu arada yanlış anlama beni, hiçbir yazımda seni gaza getirmeye çalışmadım. Zaten geçen ay farkedip sildim yazılarımı. Bunu da için rahat etsin ve merakın gitsin diye yazıyorum. Daha fazla öteye gitmeyecek bu konuda elimden gelen herhangi bir şey. Belki de ben de karşılayamadım beklentilerini. Diyeceklerim bu kadar.
Bu ve bir önce yazım yeni yılda kendini imha edecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder