30 Ocak 2009 Cuma

Sevgili Blog!..

The Beatles... Gece rüyamda mı gördüm bilmiyorum; ama sabahtan beridir the beatles şarkılarıyla kulaklarım adeta farklı bir yere gittiler. Yani zor olmadı; şarkıları buldum, torrent olayı, ve albümlerini tek tek indirmeye çalıştım. Tabii biz ne yapıyoruz, torrent ile yükleme yapmıyoruz. Itunes ile ücretli olarak bilgisayarlarımıza indiriyoruz. Öhöm. The beatles ile ilgili tanıcı bir yazı yazmayı isterdim; ama kendi dünyamla ilgili yazmak istiyorum. Yine de hiç ismini duymamış ya da az bir bilgiye sahip olanlar için buyrun:

http://tr.wikipedia.org/wiki/The_Beatles

Sevgili blog,
Dediğimi yapmaya çalışıyorum. Kimseye derdimi anlatmamaya çalışıyorum. Sinirlenmemeye çalışıyorum. Kimsenin derdini dinlememeye çalışıyorum. Sanırım beceremiyorum; ama azimli bir şekilde deniyorum. Sanırım okula dönünce daha rahat edeceğim bu konuda.

-- Kimseye derdimi anlatmıyorum --

Anlatmıyorum; ama bu sefer içimde o kadar çok şey birikiyor ki. Ne yapacağım ben bunlarla... Sana anlatsam olmaz. Bir gören duyan olur. Yakın birini tutup anlatayım diyorum. Bu seferde çevreme baktığımda yakın birinin olmadığını görüyorum. 'Yakın' diye tanımladığım insanın artık yakın olmadığını gördüm. Ben yaklaştıkça o uzaklaşıyor... Böyle bir durumda ne kadar yakın olabilirim. Hiç...

-- Sinirlenmemeye çalışıyorum --

Tamam biliyorum, çok hassas yaklaşıyorum her konuya, sinirlenmeden yapamıyorum. Olmuyor. Etrafımdaki her şeyi düzeltmeye çalışıyorum galiba. Ya da bana bozuklarmış gibi geliyor. Ben etrafa uyayım diyorum; ama hayatta uyamam sanırım. Etrafım eskisinden de iğrenç durumdalar. O yüzden sessiz kalıp susuyorum sadece...

-- Kimsenin derdini dinlemiyorum --

Dinlememeye çalışıyorum. Yani dert masası gibi olmuştum bir ara. Nasıl oluyor anlamıyorum, birden kendimi başkalarının dertleriyle boğuşuyor olarak buluyorum. Sanki benim derdim az da! Yani arkadaşlarıma dönüp de bana atlatma sorunlarını da diyemem. Bu sefer de diyecekler ki biz seninle neyiz? derler tabi haklılar kısmen; ama yani acı çekiyorum. Bana yük oluyor. Her şeyi abarttığım gibi başkalarının sorunlarını da abartıyorum. Olmuyor yani. Kendi dertlerimle başbaşa bırakın beni... Yalnızım zaten.

Açık sözlü olmamdan nefret ediyorum bazen; çünkü kendimi bile şaşırtacak kadar açık sözlü oluyorum kimi zaman. Çok yalnız hissediyorum kendimi. Etrafımdaki hiç bir insan hissettiğim yalnızlığı doldurmuyor. Olmuyor yani çok savaş verdim bu konuda ve yoruldum. Artık daha üstüne gitmemeye karar verdim. Ve son bir haftadır inanılmaz derecede ruhsuz hissediyorum bu konuda kendimi. Önceleri çok derdim, "bi daha uğraşmicam, bu sondu, yeter artık umrumda deil" şeklinde... Ama bu seferki çok ciddi bir şekilde de sürekliliğini koruyor. Ve bir haftam çok farklı geçti. İstanbul'a gelip bunun etkisini daha da iyi yaşadım. İyiki gelmişim diyorum; çünkü daha rahat istediğim noktaya geliyorum. Neyse muhabbetini etmesi bile sıkıyor beni artık.

Yalnızlık çok iyi değil tabii, ama çok da kötü değil. Hoş, benim yalnız olmadığım durum hiç olmadı, bu da ayrı bir mesele. O yüzden alışkın olduğum bir durum.

Gitarımı özledim ben. Sırf bu yüzden okula geri dönesim var. Bir duyan olsa "saçmalamaağğ" felan der belki; ama okulda beni tutan birkaç şey var, bunlardan biri gitarım. Kursa gidiyorum henüz. Ve az çok da profesyonel anlamda (!) çalabiliyorum. Öhöm. Evet. Onun dışında beni bağlayan okulumun olduğu şehir var. Sessizliği olan ve tümüyle benim şekillendirebildiğim bir yer... Başka ne var beni tutan? Eskiden bir kaç iyi dostum derdim; ama artık diyemiyorum. Sormayın işte, diyemiyorum. Herkes sıkılıp, herkes değişebiliyor. Kimseyi tutamıyorum. Onlar da durmak istemiyor zaten.

Tv'den uzak duran ben, Başbakanın yaptığı davranıştan ötürü başından ayrılamıyorum bir iki gündür. Olması gerekeni yaptı bence. Allah Filistin'deki insanların yanında olsun inşallah. Bu konuda yığınla şey yazarım aslında; ama olmuyor yazamıyorum. Nedensiz bir şekilde...

Ben yine kendi mahsenime döneyim; mis gibi The Beatles şarkılarını dinleyip kendimden geçeyim. Belki beklerken beklerken biri gelir dünyamı değiştirir. *Nerden gelecekse artık...* * Puff hadi ordan ya!* *Erkek adam yalnızlığa alışıktır*

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder