20 Eylül 2009 Pazar

Amerika'da Son Gun!


Ucuncu gunun gecesinde de o gun yasadiklarimi anlatmak isterdim; ama hem otele gec dondum hem de sabaha karsi ancak yatmaya hazir hale gelebildigim icin, vakit olmadi bilgisayarimi acip; o gunku "Arif"i anlatmaya...

Ucuncu gunumde neler yaptim; neler yapmadim ki... Yine verdim kendimi Times Square'e ordan ilk gun katildigimiz turumuzla gezmeye basladik. Gezdik, gezdik; sira Empire State binasina cikmaya geldi. Giris $20. Alacagim zevk en fazla 50 cents. Bakin, siz belki zevk alabilirsiniz, New York'un en yuksek binasina cikip; tum NYC gokdelenlerine ayni anda bakarak. Benim icin zaten Amerika, ilk New York turunda bitmis idi. Yani sklmistim. Ne yapabilirim, cikmadim. Ve diger arkadaslarim ciktilar, hic de pisman degilim, sonuc olarak. Ben de onun yerine, yol boyunca magazalari gezdim, bir adet cuzdan, bir adet de gunluk icin hos bir defter aldim. Ve o filmlerde eksik olmayan New York Public Library'e gittim. Icine girmedim; ama onunde cektirdigim resim ve etrafinda dolasmis olmanin verdigi mutluluk ile Empire State'e nazaran daha fazla zevk aldim. Daha sonra da gunduz katildigimiz tura es olarak bir de gece turuna katildik. Inanilmaz harika idi. NYC'nin hemen hemen onemli her yerini, ki buna midtown, up town ve downtown katilmakta, ustu acik tur otobusunde gezdik. Ve her yer isil isildi. Ozellikle Brooklyn Koprusu'nun ordan gecip, Brooklyn'i dolasmak harikaydi. Bu sekilde de son kez New York sokaklarinda gunduz ve gece olarak dolasmis oldum.

Dorduncu gunde ise evdeydim, gitme hazirliklari ufaktan baslamis, hafiften benim gozler dolmus, oyle gec kalmis bir sabah ruh halim vardi... Gitmek istemiyordum, Virginia Beach'de iken. Simdi istiyor musun sorusuna, evet, hayir, bilmiyorum, olebilir miyim?, cevaplarini verebilirim. Su anda tek dusundugum ise, artik gercek hayatima donmek istegimdir. Donmeliyim, buralara ait degilim ben, evet belki buralarin insaniyim, yani burada mutlu olurum ben. Ama... Ama iste diger yandan ailem var, dort aya yakin gorememisligim var, ozlem var, lanet okulum var, eski hayatim var... Bunlar icin donmeliyim, mecbur oldugum icin, yapabilecek bir seyim olmadigi icin... Hala icimde umut var son gune dair; ama dayanamiyorum artik, yapamiyorum. Gitmek istiyorum o havalanina ve o salak ucaga binip hepsini bitirmek istiyorum hayallerimin... Hayatimin en harika ve en beni uzen 3 haftasini gecirdim. Dayanamiyorum artik.

Dorduncu gunun diger bir kisminda ise Jersey City'nin ufaktan "magazamsi" dukkanlarina gittim. Bir kot pantolon ve ona uygun bir de ust aldim. 41$ tuttu. Old Navy markalari bu arada. Daha sonra otele dondum ve bilgisayarimin basindayim. Yine ellerim titriyor, yine duygularimi kelimelere yukleyip; gecmise bir not birakiyorum... Yine aklima uzuldugum noktalar geliyor Work and Travel maceralarima ait.

Bu gece son New York'da, Amerika'da... Pazartesi gunu Turkiye'deyim; aklimda, gecmisimde, elimde, cebimde yiginla seyle geliyorum Turkiye'ye. Gonul isterdi ki buralarda kalayim, yalniz olayim, az parami kazanip; gecinip gideyim... Istemezdim muhendis olmayi, varsin olmasin hayatimda, ne onemi var ki ben mutsuz olduktan sonra...

Hoscakal Amerika ve hayatimin en guzel, en masum hayalleri...

Not: Dusundum de durumu bu kadar abartmayayim ben? Cok duygusal oldum su siralar. Abartiyorum cidden. Acik kapilarimi birakayim yine ben? Evet, birakayim.

Gorusmek uzere Amerika ve hayallerim...

;)

4 yorum:

  1. sen henüz Amerikaya gitmeden ben gitsende okusam oradaki yazılarını diyordum, kısmet senin döneceğin vakite okumakmış :)
    şimdi azcık ben mutsuzum bu aralar yazını okuduktan sonra dedim acaba kaybettiğim mutluluk için bi amerikaya gitsem mutlu olup döner miyim bende..:) bi düşünce işte Merve yine mutluluğu yakalama peşinde xD

    YanıtlaSil
  2. açık kapı bırakmak gerek... umarım edindiğin deneyimler sana bir ömür faydalı olur. senin yerin burası! eğer mühendis olmak istiyorsan, alternatif için geç değil. yurtdışı istiyorsan da aynı keza... ama buraya istemeyerek gelirsen mutsuz olursun. hoşgeldin amerika arkadaşım :))

    YanıtlaSil
  3. @Merve,

    Sen deyince zamanin ne cabuk gectigini farkettim terkar. :)
    Tesekkurler ilgin icin...

    @mabeL,

    L harfi neden buyuk? :D

    Hosgelgin, bloguma. Aceleyle bir inceledim blogunu, senin de gittigini anladim.

    Benim yerim burasi felan degil, degil iste. :( Ben burada degil; orada mutluydum. Ve bir seyler icin gec olmasa bile, guc... Burda da mutlu olmak zorundayim.

    Hosbulduk. Sen de hosgeldin. :)

    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. çoook uzun zaman önce öyle yaptım, öyle kaldı. özel bir nedeni yok. ama şimdi klasik daha bir hoş geliyor gözüme...

    neden yerin burası olmayacakmış? orda seni oraya bağlayan sebeplerde birer bire yok olursa ne yapacaksın? gidecek kendi evin, sığınacak sıcak bir yuvan, kültürleri senin gibi olan bir toplum bulabilecek misin kendine? seni anlayabiliyorum ama mutlu olmanı da istiyorum. bardağa sürekli dolu tarafından bakmalısın bence. ne kaybdersin böyle yaparsan? bardak senin, su senin...

    YanıtlaSil