20 Eylül 2011 Salı

İşte Tatil budur bebek!

Geçtiğimiz Haziran ayı boyunca tatilde yapacaklarımı düşünüyordum final sınavlarına çalışırken. Yıllardır yazıştığım, kafa dengi, Popmundo oyunun bana kazandırdığı, harika bir bayan arkaşımla buluşmayı, kilo vermeyi, İstanbul'u bu sefer baştan sona gezmeyi ve daha birkaç küçük şeyi yapmayı düşünüyordum. Tabii en önemlisi ise devremülkümüzde geçireceğim koca bir hafta idi. Planladıklarımın hepsini yaptım, kısmen, ve tatilimin son evresi olan devremülk olayına girdim. Dün ve bugün hissettiğim huzurun ve keyfin haddi hesabı yok. Şükretmekle kalmıyorum dolu dolu da yaşıyorum.

Suyu çok seviyorum ben. Ve burdaki en önemli faktör tabiki termal kaynaklı su. Halıyle benim tüm ilgimi çekiyor. Bugün de dün olduğu gibi 2 kere banyo keyfi yaptım; ama normal zamanda olsa bu kadar banyoda kalmam gün içinde. Kaldı ki normal zamanda çatır çatır kullanabileceğim bir jakuzi yok elimin şeyimin altında. Annem ve babamla koca iki gün geçirdim bu doğa harikası yerde. Burada günün en sevdiğim anı, şu anda yaptığım gibi, akşam üzeri balkonda oturup kahve içmek ve karşıdaki rüzgarın oynattığı agaçlardan yükselen huzurun oluşturduğu ormana bakmak!

Bir ara Isparta'ya dönerim sanırım. Ders programları açıklanmış ve yine, 5. seneme girmeme rağmen, Cuma günleri boş! Cumaları çok seviyorum; çünkü o günüm 4 senelik üniversite hayatımda hep boş oldu ve ben de rahat bir şekilde insanların arasına karışıp camide ufak da olsa bir ibadet haline girebiliyorum.

Tatilde tek yapamadığım ya da şöyle diyeyim tamamen hedefimi gerçekleştiremeyeceğim konu sanırım getirdiğim romanlarımı okumak olacak. Aslında önümde daha zaman var bunu da gerçekleştirmek için. Belki yarın bu konu üzerine yoğunlaşabilirim.

Dukan Diyeti'ni okumuştum ki bir arkadaşım bu sefer de Karatay diyetinden bahsetti; ama sonra karar kıldık ki Dukan Diyeti daha mantıklı geldi. Bir de Karatay Diyeti'nin yazarı sayın Profesör biraz fazla bilimsel takılmış kitabında, arkadaşımın dediğine göre. Aslında diyorum kı protein evresini Ankara'da uygulayayım ben, sonra diyorum ki sacmalama evde annen yemekler yapacak güzelce ve uzun süre yemeyeceksin bu yemekleri, o yüzden de Isparta'ya erteliyorum tekrar.

Kafamda feci planlar var önümüzdeki bir yıl için. İnşallah hepsini gerçekleştirebilirim. Ve sanırım 1 sene boyunca hayatıma kimseyi sokamayacağım ki zaten istesem de imkansız oluyor bu çamura bulanmış dünyada. Şu anda, aslında zayıflamaya başladığımdan ve hayatımı değiştirmeye karar verdiğim Ocak ayından beridir, ciddi anlamda düşünemiyorum. Aslında pek samimi kimse de yok etraflarda. Bir şeyler hep eksik geliyor bana. Ve en büyük etken de insanların vazgeçmeye kolayca meyilli olmaları.

O zaman en güzeli, uzun süredir yaptığım gibi, sadece kendimi ve ailemi düşünerek yaşamak. Geriye kalanları dostlarıma dağıtıyorum. Sevgimi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder