3 Kasım 2011 Perşembe

Konuşmak?

Tam bir ay oldu Dukan diyetine başlayalı. Hani nasıl desem de nazarı almasam üstüme diye düşündüm de birden diyeyim diyorum, yaklaşık yedi kilo verdim bu bir ay içinde. Resmi kayıtlı hedefime çoktan ulaştım; ama yetmiş kilo olmak istiyorum. İşin güzel yanı ise tam otuz gündür stressiz, mutlu bir şekilde yaşamaktayım. Hatta eskiden sahip olduğum bazı rahatsızlıklarım da yok bu süre zarfında. Yani diyet tam anlamıyla güzel, hayat güzel, sağlığım güzel, ben de güzeliiiim! Geçen gün Mavi Jeans'den pantolon almadım tabiki henüz, çünkü 32 olan bedenimin artık 31 olduğunu düşünüyorum ve 30 olacağından eminim o yüzden de 70 e düşmeyi bekliyorum pantolon almak için. Yine de Mavi Jeans'e gittiğimi belirtip oradan 120 TL'ye harika bir kazak-sweatshirt tipinde bir şey aldığımı ve aldığım şeyin MEDİUM olduğunu belirtmek istiyorum. Eskiden LARGE giyerdim; hatta geçen günlerde arkadaşım sayesinde epey bir kıyafetimi Van için gönderdim. Dolabım epey boş kaldı. Sonuç olarak sadece rakamlarla değil her anlamda sağlıklı bir bünyeye sahibim...

Şu sıralar hayat durağan gibi geçiyor. Hani Kasım'da aşk başkadır ya, ben öyle güzel yalan görmedim. Daha iyileri de vardır gerçi eminim; ama Kasım'da başka olabilecek bir aşkın mevcudiyeti yok henüz. Eskiden bu durum beni epeyce rahatsız ederdi, yani yalnız olmak. Hani vazgeçmişlik mi denir, umutsuzluk mu denir, ertelemek mi denir yoksa tamamen o konuyu boşvermişlik mi denir, bilemem; ama eksikliğinin depresifliğini yaşamıyorum bir süredir. Mutluyum bu konuda. Beklentilere girmiyorum mesela, umutlanmıyorum, hayaller içinde yüzmüyorum... Güzel bir durum eskiye nazaran.

Geçen günlerde arkadaşımla kan tahlili yaptırmak istedik. Çünkü o arkadaşım da Dukan diyetine başladı. Gerçi benim geçmişim daha önceye dayanıyor. Ve kanımın biyokimya değerleri sonucunda gayet sağlıklı olduğumu söyleyen doktora teşekkür edip, 1-2 ay sonra tekrar görüşmek üzere deyip içimden oradan ayrıldım. Diyet fena gitmiyor. Aksine eğleniyorum da. Bir çok kez ufak kaçamaklarım da olmuyor değil. O halimle bile ya kilomu koruyabiliyorum ya da kilo vermeye devam edebiliyorum. Sağlığım süper yani, çok şükür. Nazarlar uzak durun!

Vize haftası bayramdan sonraya yerleşmiş durumda. Cuma gününde de Ankara'da olacağım diye umutlanıyorum. Kısmet tabii bu işler. Bayramı ailemle geçireceğim. Bakalım diyetimi nasıl iradelendireceğim. Yapabilirim diye umuyorum. Hani kilo verme kısmını geçtim de aynı kiloda kalmaya çalışacağım. Yapabilirsem eğer.


Bir süre güneşli geçti hayatı. Daha sonra ne yapacağını bilmeden, tadını çıkarmaya çalışıyordu hayatın. Biraz soğuk gibiydi hava o zamanlar. Üşütüp hasta olmaya bile ihtimal vermiyordu hayatı için. Çünkü saçma şeylerden dolayı kaybetmek istemiyordu bir saniyesini bile... Mutlu olmalıydı. Yine gözlerinin içi parlamalıydı. Yine aradığı aşkı bulmalıydı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder