18 Ağustos 2010 Çarşamba

Gunde 2 saate dustu internet kullanimim: OHA!

Cok sey yok. Cidden yok. Yani yillardir bu sehirdeyim, bu kucuk kasabada, ilcede ya da nasil bir tanimlamaya sahipse, memleketim bile olmayan yerdeyim. Ama burada universite yuzunden cok zaman gecirememis olsam da, liseyi burada okumus; ama yine de nasil gectigini anlamamis olsam da, anladigim sudur ki sadece internet + bilgisayar nedeniyle/sayesinde burada zamanimin gectigidir.

Ben ne Ankara'nin merkezine gecmisimdir bu dar zamanda cok surekli olarak ne de birileri gelmistir... Cok ilginctir ki farkli bir dunyanin insani olmama ragmen 18-19 yasima kadar burada bu sehirde gecmistir en gelismeye acik yillarim. Belki ilkogretim 4. sinifa kadar Akcaabat gibi guzel bir yerde hayatimdan memnun bir cocukluk yasamis olabilirim. Oldum da. Ama bu sehre gelerek sanirim gelecegim icin bir tehdit olusturmus oldum su anda. Hos, mecburdum buraya gelmekle 12 yil once felan.

Bunlari aciklamamin sebebi, uyguladigim projedeki 2. ve 3. maddelere de adim atmis ve emin adimlarla gidiyor olmamla birlikte, yaklasik 8 gundur Internet'e actigim savasta da emin bir sekilde devam etmekteyim. Ve gordum ki bu sehirde ya da baska bir yerde, ben Internet yerine, kendimi kitaba ve Ingilizce calismak gibi bir faaliyete yonlendirmis olsam bile, zaman gecmemektedir. Benim guzel arkadasliklara ihtiyacim vardir ki soyle aksamlari vakit gecireyim arada bir ya da daha farkli bir ugras edinmeliyim ki aklima hicbir sey gelmemekte bu geri kalmis sehirde... Bu farkindaligin iyi tarafi, ben 2-3 gundur bilgisayar basinda neredeyse sadece 2 saat gecirip; sikilan bir insan oldugumu gormus olmamdir.

Ben bu sehirden 18 yasimdan sonra universite sayesinde ayrildim. 2 guzel sene gecirdim kendimi sadece universiteyle birlikte asiri bir sekilde gelistirdim. Ustune Amerika'ya gittim, ustune Avrupa'ya gittim, Erasmus programiyla daha da farkli bir pencere actim kendime... Ozetle 3 yil icersinde, 22 yillik hayatimdaki en fazla hareketliligi ve degisimi yasadim. Bazen kendime sasiriyorum, bu sehirden cikmamla birlikte resmen dunyanin bir ucuna kadar gittim. Cikmami bekliyormusum. Ve bu kadar degisimi nasil kaldirabildigime hayret ediyorum halen. Ustune kendi kendimle yasadigim streslik mevzularimin da ustune yasiyorum her seyi.

Farkli her sey... Hani diyorum ki "Arif, ne zaman bir dur diyeceksin bu yorgun bedenine? Ne zaman 'yeter' diye bagiracaksin en kuvvetli sesinle?"

Hayat mumkun oldugunca benden uzak tutsa kendini. Hani su "inisleri de oluyor cikislari da oluyor... Hayat bu iste. Sabirli olmak lazim. Pozitif olmak lazim. Bilmem soyle yapmak lazim." vs. sacmaliklardan bezmis oldugumu gorse de su hayat; az biraz, lutfen, biraz uzak dursa? Kendimi hayatla butunlesip daha da yoruyorum belki de farkinda olmadan. Cok dusunuyorum. Cok uzuluyorum. Cok mutlu oluyorum. Ben bu sekildeyim ve cevrem, belki bazen ailem, bunu kaldiramiyor sanirim. O yuzden hayat da dahil olmak uzere, cekilmeye calisiyorum her seyden... Yalniz kalirsam kendime zarar veririm sadece sanirim diye dusunuyorum. Belki de sacmaliyorum.

Bugun gordum ki internette sahip oldugum, Msn'den diger en alakasiz bir profile kadar her sey, benim koca bir vaktimi calmis, oradan tanistiklarim duygularimi calmis. Tecrube kismindan bahsetmek istemiyorum. Varsin onlar da benden uzak dursun...

Projemi guzel bir sekilde devam ettiriyorum yine de. Bu kara dusunceler beni yildiramaz. Sevgi alanina da gecince, daha rahat ve gercekci dusunecegimden eminim. Simdilik birakiyorum gecmiste kalan duygularim beni bogsun. Yuzdukleri sularin buharlasmasina az kaldi.

dipnot: Ramazan'da gerceklestiriyor olmamda fayda var bence. Bence var. Eminim. Evet, evet!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder