23 Ocak 2012 Pazartesi

Anlamlaştıramamak

"İçimde buruk bir özlem var sana karşı. Bu durum ne ileri götürüyor beni ne de geriye. Sanki o günler geçirmem gereken daha fazla dakika varmış gibi seninle. İçimde garip bir istek var sana karşı. Ne senin engellerin ne de benimkiler müsaade veriyor gibi. Bütün her şeyi boşverip yaşamakla; hayatın her bir ayrıntısına karışmak gibi seninle ilgili düşünceler. İçimde büyük bir yer var sana ait. Ne hoşgeldin diyebiliyorum ne de gelmeni bekleyebiliyorum..."


"Bilemezsin çocuk ne yangınlar var içimde. Ne yıkık binalar ne ayrı kalpler var zihnimde. Hani az biraz ışık tutsan dünyama yine de göremezsin hislerimdeki derinliği. Hani az biraz pencereyi aralasan, dünyaların havası girse odalarıma, yine de geçmez bendeki boğulma telaşı. İyisi mi sen ne ışıkları yak ne de pencereye dokun. Sen iyisi mi beni bırak kendi yalnızlığımla kapışayım. Belki hayat bize kendi kendimize savaşma fırsatı verir..."

Finaller geçti. Birkaç ufak meselem de geçti; ama yenileri geldi. Güzel şeyler de oldu; ama nasıl yorumlayacağımı bilmiyorum hiçbir şeyi.

Okuduğum bölümü isteyerek okumadığımı belirtmek isterim. Sonradan hoşuma giden yanları oldu tabii; ama birçok alanında alakam olmadığını gördüm. Bitirmeye yakın farketmiş değilim aslında bu durumu. Neye ne kadar ses çıkarabildiğimi tartışıyorum şu anda, zamanında tercihlerimi yaparken ailemin üstümdeki etkilerini tartışıyorum, ülkemizdeki yaşam şartlarının onların üstündeki etkilerini tartışıyorum. Böyle bir bölümün okunmaması gerektiğini bana söyleyebilecek olmasına rağmen, söylememesine şaşırdığım insanları tartışıyorum. Susuyorum yine de. Okumam gerekiyormuş demek ki, burada olmalıymışım demek ki, bu evrelerden geçmem gerekiyormuş demek ki, deyip susuyorum. Tek duam şu sıralar, final sınavlarımı başarıyla geçmiş olmam. Sanırım önümüzdeki 1 hafta içinde belli olacak bu durum. Staj yeri ayarlayıp Isparta'dan uzaklaşmak yararıma olacak galiba...

Aklım çok karışık Blog. Ailemin saçma ve haklı baskıları da cabası oluyor. Ekonomik anlamda dibe vurmuş durumdayım zaten. Ailemin de gelen desteğinin azalacağını düşünüyorum. Çok harcayan biri değilim. Ne dışarıda yemek yerim, ne sigara içerim, ne alkolum var, ne de benzin alacak bir arabam; ama gidiyor işte. Çözmüş değilim. Elimdeki şeyleri satıp, nakite çevirip kredi kartı borçlarımı azaltmak istiyorum; ama ne kadar etkili olur bilmiyorum. Hepsini geçtim, benim ailemle ciddi bir iletişim problemim var. Şu anda yani cidden hiçbir şey istemiyorum hiçbirinden, o moda girdim gireceğim az kaldı. Zaten diyorum ben kendime, şu diplomayı alıp, kısmetse fazla günaha batmadan hakkın rahmetine kavuşayım ben. İş bulup çalışmam bekleniyor. Sanki ortalıkta iş dağıtıyorlarmışçasına ya da her mühendisi işe alıyorlarmış gibisinden davranılıyor evden bana. Özellikle ablamgil. Ve tabi onlarla konuşan annem ve babam. Şu zamanları da geçireceğim bir gün elbette.

Etrafımda arkadaşlarım ve benimle ilgilenen insanlar olmasına rağmen feci halde yalnızlık çekiyorum uzunca bir süredir. Bir şeylerin eksiliğinin dibe vurmuşluğunu yaşıyorum. Ve ısrarla hayatıma müdahale ediyor bu düşünceler, karışıklıklar, sıkıntılar, stresler...

Yanlış bir kişilikte ve yanlış bir dünyada doğmuşum ben. Söylemek istediğim yığınla şeyden biri bu sanırım. Kötü şeyleri kafamdan uzak tutmak istiyorum; ama elimde değil. Birilerinin benimle olmasını isterdim. O zaman belki hıçkırarak ağlamalarımı susturabilirdim başımı göğsüne yaslayarak. Tek istediğim bu şu an...

Çok yoruldum insanların beni anlamamasından. En başta da en anlaması gerekenlerin anlamamasından.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder