29 Ocak 2012 Pazar

Merhaba, merhaba, merhaba!

"Pardon, bakar mısınız, diye sorduğunda, sanki daha önceden hep aradığım huzuru içime işliyormuş gibi hissetmiştim o sesiyle. Arkamı döndüğümde, masumiyet ifadesini adeta yeniden tanımlayan bir gülümsemeyle bana bakan bir çift göze kenetlenmiştim. Bir süre yüzümde Vietnam savaşı etkisini koruduğumdan adım gibi eminim. İyi misiniz, diye tekrar sorunca kendime geldiğimi hatırlıyorum. Galiba o anda başlamıştı içimde senin için başlayan 3. Dünya Savaşı."

Evvet! Tam olarak 58 gün kaldı Dukan Diyeti sürecimin bitmesine. 122 günü geride bırakmış olmanın verdiği büyük gurur duygusuyla diyebilirim ki, insan istemekle hayal etmek arasında kaldığında ne kadar zaman kaybı olduğunu göremiyormuş. Yani bu fiziğe ulaşmayı hayal ettiğim zamanlar da olmuştu. Taa ki gerçekten istediğim zamana kadar. O zaman zaten 2009 yazının etkilerini tamamen geçirmiştim üstümden ve şu anki başarıma ve azmime ulaştığım uzun bir yola başlamıştım. O yüzden istediğimde ve inanç dolu olduğumda başardığımı gördüğüm en uç noktalardan biridir bu diyet hikayem. Ve biliyorum ki herkes bu kadar istikrarlı ve iradeli olamıyor diyet ve sağlıklı beslenme konusunda. O yüzden daha da anlamlı hala geliyor bu başarım...

Hala bu şehirde tıkanıp kalmış olmamdan ötürü mutsuzum biraz. Çünkü ailemin bana ihtiyacı var. Onların yanına gitmem gerekiyor; ama şu önümüzdeki hafta içinde okulla ilgili birkaç işimi halledip gitmeyi düşünüyorum.

Şu sıralar nasılım bilmiyorum Blog. Nasıl olmadığımı biliyorum yalnız. Mesela mutsuz değilim, stresli değilim, yalnız değilim, ekonomik anlamda iyi değilim, evet, gerçekten değilim. Bu mevzu böyle boğazıma kadar gelmiş durumda; ama çözüm için neler yapabileceğim konusunda bildiğim şeyler beni düşündürüyor. O yüzden zamana bırakıyorum kendimi ve cüzdanımı. Ya da kredi kartlarımı da bırakabilirim.

Şükür kelimesinin içime işlemiş olmasından yana hep mutlu olmuşumdur Blog. Bazen sonuçları beni üzse de biliyorum ki yukarda bir yerlerde benim hayatımın hayırlı bir şekilde yönlenmesine izin veren bir varlık olduğundan eminim. Ettiğim dualarda da hep karşıma iyi insanların çıkması konusu daha ağırlık oluşturmuştur. Son olanlardan sonra şundan daha çok emin oldum ki bir erkek kesinlikle 28 yaşında belli bir olgunluğa erişebiliyor ancak. Hadi bilemedin 26 olsun. Ben 23 yaşımdayım; ama tabiki çuvaldızı kendime de batırarak yapıyorum bu yorumu.

Şu günler de geçse, bahar gelse, yüreğime damla damla sevgi ve huzur girse. Başka ne isterim ki?..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder