7 Şubat 2009 Cumartesi

Yine gidişler...

Yine gidiyorum. Nereye gidiyorum böyle? Çok derin bir yere değil yahu. Okuluma dönüyorum. Kendi şehrim dediğim şehre gidiyorum. Isparta. Her şey orada bitiyor zaten. En güzel başlamayanlar, en güzel mutsuzluklar, en kara yalnızlıklar orada... Mutluyum orada olduğum için. Orada olmam gerekiyormuş hayatımın en hızlı zamanlarında. Bana çok şey kazandırdı. Kişilik, arkadaşlık... Çoğu anlamda. Havasını bir türlü sevemesem de benim şehrim diyebiliyorum yine de.

Bir yazımda demiştim ki Isparta, benim elimle şekillendirebildiğim, ne istersem o olan bir şehir... Neden öyle dedim; çünkü o kadar kalabalık ki aslında şehir, bir o kadar da sessiz aynı zamanda. Hem istediğiniz türden insanı bulabiliyorsunuz hem de yalnız kalıyorsunuz bu şehirde. İstanbul olmasını isterdim; sonradan vazgeçtim bu düşüncemden. Hem de çok kesin bir şekilde vazgeçtim. Ankara olsun istemiştim bir aralar da. Her sefer gidip geldiğim şehir olsun istemiştim; ama her gidip geldiğimde "yok yok Isparta'da okuduğum iyi olmuş" derim.

Üniversite ismi konusunda zamanında yeteri kadar konuşmuşumdur. Gördüm ki değiştiren pek fazla bi'şey olmamıştır benim hayatımda. Kaldı ki okuduğum bölümde yurtdışı için yeteri kadar çalışmaktayım. Varsın vatanım size kalsın. Bakalım turşusu nasıl olacak!..

Yazılarım böyle "dokunulsa ağlanılacak" tipten oluyor; ama n'apiyim. Kimseye anlatmıyorum derdimi.

Ben gidip hazırlanayım. Yarın yolda olurum, Allah nasip ederse elbet...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder