22 Şubat 2009 Pazar

Yorucu Hayat 2

5 gün olmuş yazmayalı. Yazmadım, yazamadım. Bu 5 gün içinde ne mi oldu? Aslında dünyaya göre koca bir 'hiç' bana göre... (?) Bilmiyorum.

Mutluyum biraz. Hani öyle kalpten bir mutluluk yok içimde. Daha çok mantıken mutluyum. Spor salonun verdiği zindelik, gitar kursunun verdiği ruh gıdası ve kendime göre aldığım yeni kararlar ile birlikte; daha düzenli ve daha mutlu-rahat hissediyorum kendimi.

1- Spor salonu;

Keşke geçen seneden itibaren gitseydim. Neden geciktirdiğimi çok iyi biliyorum; ama kendime bile açıklayamıyorum halimi... İyi oldu spor salonuna başlamam. Hem daha sağlıklı oluyorum; hem de vücudum bir düzene girdi yahu. Zayıflıyorum da! Bunun dışında spor salonu uyku düzenimi de sağladı. Artık gece 11-12 olunca uykum geliyor ve yatıyorum. Tabi okulun yorucu tarafının da etkisi var bu duruma.

2- Gitar kursu;

Geçen sene başlamayı çok istedim; ama ellerim çok terlediği için gitarı tutmak bana bir ölüm gibi geliyordu. Şimdi o sorunum ortadan kalktı ve uzun zamandır istediğim şeyi, gitar çalmayı, başarmış bulunuyorum. Haftasonlarıma bir neşe, mutluluk kaynağı; bir eğlence oluyor. Güzel de oluyor... (Birkaç akoru basamasam da, çalışasım gelmiyor onlara ama ne yapayım...)

3- Yeni kararlar;

Evet bu 5 gün içinde yeni kararlar aldım hayata dair. Nedense eskiden aldığım kararları bir süre sonra yoklarmış gibi sayar; bozardım. Ama geçen dönemin yoğun etkisinden sonra, daha kararlı ve iradeli hala geldim. Aldığım kararların kalıcığını anlasanız; aklınız hayaliniz durur... Ne bu kararlar açıklayayım blog. Öncelikle arkadaş, dost, kanka(!) ilişkilerime şöyle bir baktım da; düşündüm benim meğer dostum yokmuş hiç. Üzüldüm ilk farkettiğimde. Sadece iyi arkadaşlarım varmış demek ki dedim. Daha sonra da aslında onların da olmadığını farkettim. Bu sefer üzülmedim. Dostlukta olduğu gibi bir etkisi olmadı. Yokmuş blog meğersem. Bugün kafenin birinde oturmuş; 1 aylık nargile hakkımı kullanırken (ayda 1 kere içmeye çalışıyorum da) arkadaşıma bu durumu anlattım. Dedim ki ona, artık hiç kimse umrumda değil, benim meğer öyle süper dostum ya da arkadaşım yokmuş, gördüğün üzere senle konuşur gibi konuşuyorum herkesle, dedim... O da, ben senin gibi herkesi silip atamam, insanları bazı çıkarlarıma göre kullanmam lazım, yalnız kalmamalıyım vs. tarzında cümleler kurdu. Buyrun burdan yakın. Sohbet ettiğim arkadaşım nasıl düşünüyor. Ben neden böyle düşünmeyeyim ki? Yapabileceğim bir şey yok bu konuda. Yalnızlığın doyumsuz lezzeti mi deyim, yoksa yalnızlığı seviyorum da mı bu şekilde bir karar aldım bilemiyorum; ama aldığım karar üzerine, artık insanlarla, çıkarlarım olsa bile, fazla konuşmama kararı aldım. Mümkünse birkaç güzel söz, birkaç güzel yazışma ya da bunlara benzer ilişkilerim olsun herkesle.

Ben güzele güzel derim; neden demeyeyim? Ben güzelsem güzel denmesini de ister(d)im. Artık varsın denmesin; varsın demeyeyim... En başından beri yalnız kalmalıydım. En başından kastım, insanlarla olan ilişkilerimin en başı.

Nedeni sadece karşımdakilerden kaynaklı değil. Kendimin de kattığı bir şeyler var. Benim insanlarla fazla yakınlaşmamam lazım(mış). Çok yoruyormuşum insanları. Mutlu olamıyorum hiç bir şekilde; çünkü insanların mutlu etme yöntemleri bana çok sıradan geliyor. Daha farklı daha içten şeyler istiyorum ben. Ve verdiğim değeri istiyorum; azını ya da fazlasını değil... Bununla birlikte ben verdiğim değeri de gösteremiyorum. Böyle de bir sorunum var. İçimde yaşıyorum her şeyi. Biri içime dokunursa da koyuveriyorum tüm hisselerimi karşımdakine. İşte sorun karşımdakinin 'dokunamaması'nda... O yüzden de sürekli git geller, silmeler tekrar başlamalar, eskilerde kalmalar vs. durumları oluşuyor. Sonuç olarak hem ben yorulmuş oluyorum hem de karşımdaki insan yorulmuş oluyor. O yüzden ne kimseyi üzeyim ben ne de bir başkası üzsün beni. Önceden de belirttiğim gibi; bırakın beni sessiz sakin yok olayım bir köşede...

~~~~~~~~~~~~~~~~

Sonuç olarak şu anda hem kafam hem de vücudum sağlık bakımından çok rahat. Böylesi benim için daha iyi. Ne ben kimseyi rahatsız edeyim ne de bir başkası beni. Benim de sevmeye ve sevilmeye, değer görmeye hakkım var, biliyorum. Bunları feda ediyorum bu şekilde. Yeterki olmasın zararım kimseye, kendime...

~~~~~~~~~~~~~~~~

Üniversite hayatımın 3. dönemi hızlı bir şekilde başladı yine. Ders çalışmak için zaman arıyorum sürekli. Spor salonu vücudumu bir tempoya soksa ki soktuğunu düşünüyorum artık, ders çalışmaya başlayacağım hemen. Dün Erasmus sınavı vardı. Geçen sene de girmiştim bu sınava ve kazanmıştım, İspanya'da idim bu dönem hatta; ama sorunlar çok oldu, kafam da başka yerde... Gidemedim. Fakat bu sefer kazanırsam ki inşallah kazanırım, kesin gideceğim bir aksilik olmazsa. Yazın da Amerika'dayım, yine bir aksilik olmazsa inşallah. :D O yüzden her şey hayal ettiğim gibi, üniversite hayatım dolu dolu ve kendimi en iyi şekilde geliştirerek geçiyor. İnşallah bozulmaz da şu yalnız halimde zararsız bir şekilde en iyi şekle gelirim...

3 yorum:

  1. bazen sıkılıyor canım..nedenide yok...düşünuyorum neden böle...cevap bulamıyorum...yalnzılık başıma bela..aslında etrafım çok kalabalık.senin yazdığın ve yaşadığın gibi sorunlar var...bakıyorum kalabalıklar ,sesler,renkler içinde yine yapayalnızım.aslında yalnızlıkla çogalıyorum....ve okuyunca insan nefes alıyor birileri var benim gibi ..aynı acıyı veya güzelliği yaşıyan birileri var....ve sıkıntı gidiyor bir anlık olsada ......seviyorsun bu blogu ...sürekli takip ediyorsun .acaba buğün yazıcak mı diye bekliyorsun...kelimeleri görünce anlam kazanıyor anların....her şeye rağmen gitar çalmak....seçiçic olmak ne güzel..hayatın tüm acılarına rağmen gitar tınısında buluşma dilegiyle...

    YanıtlaSil
  2. Yengeç burcu musun ben gibi acaba? :D Çok merak ettim, bir tek yengeçler böyle nedensiz mutsuzluklara girer, anlık ruh hali değişikliklerine giderler. Bu durumdan çok rahatsız olsam da, duygusallığımı hiç bir şeye değiştirmem. :D

    Teşekkür ederim yorumun için. Yalnızlık bence tam tersi durumundan, yani yalnız olmayışlıktan %75 daha iyi bir durum. En azından bana göre. Çünkü daha rahat ve geniş düşünmenizi sağlıyor. Daha özgür kalmanızı belki de. Tabi herkes bir şeyleri paylaşmayı ister biriyle. Ama onları hakeden birini bulmak lazım öncelikle.

    Teşekkür ederim bloguma göstermiş olduğun ilgiden dolayı tekrar. :)

    YanıtlaSil
  3. evet yengeçç burcuyummm :)

    özellikleri imiş;

    Duygusal, hassas, yumuşak, nazik, önsezili, savunmasız, anlayışlı, anaç, koruyucu, besleyen, ilgili, çekingen, geçmişe bağlı, güvensiz, alıngan, değişken ruh hali, bağımlı, içe kapalı, ürkek, kuşkucu, kuruntulu, endişeli.

    YanıtlaSil